Paylaş
Cumhurbaşkanı, kendisi de bir tıp fakültesi kökenli olan Prof. Dr. Süleyman Büyükberber’i rektör olarak atadı.
Ne olduysa o tarihten sonra oldu. Rektörü tebriğe giden Dekan Turanlı, Büyükberber’in o günden bu yana kendisine “İstifa et” baskısı yaptığını iddia etti.
Büyükberber, “Yok öyle birşey, külliyen yalan” dedi ama, sorunlar devam etti. Dekan hakkında bir yılda 10 soruşturma açıldı.
İkili arasındaki problem, deney hayvanlarının da bulunduğu Temel Tıp Bilimleri Laborutavarları’nın taşınması sırasında ortaya çıktı.
Fakültedeki yer sıkıntısı nedeniyle yeni amfilere yer açmak için Rektör, laboratuvarları Gölbaşı’ndaki kampüse taşımak istedi.
Hafta içi bir gün aniden fakültenin önüne bir kamyon geldi. Öğretim üyeleri karşı çıktı, “Haberimiz yok. Burada milyon dolarlık cihazlar var, üzerimize zimmetli kafanıza göre taşıyamazsınız” diyerek, mahkemeye gitti.
Mahkeme, “telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracağı” gerekçesiyle, taşınma işlemini durdurdu.
Bu sırada bir kamyon eşya Gölbaşı’na taşınmıştı.
Rektör, “Yıllarca bu laboratuvarlarda çalıştım. Neyin nasıl taşınacağını biliyorum. Gerekli ihaleler yapıldı. Ayrıca, dekanın günler öncesinden haberi vardı. Hazırlığını yapmalıydı” dedi.
Dekan da, “Son anda haberimiz oldu. Rektör, ilgili bölüm başkanlarını da dinlemeliydi. Böyle apar topar taşınma olmaz” dedi.
Rektörlük, şimdi yürütmeyi durdurma kararına itiraz etmeye hazırlanıyor. Öğretim üyeleri ayakta. Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden birinde, rektörle dekanın anlaşmazlığı yüzünden Devlet Planlama Teşkilatı’yla TÜBİTAK’ın da desteklediği büyük çaplı araştırmaların yapıldığı bir laboratuvar, taşınma krizine girmiş durumda.
Bu arada öğrenciler de ayakta ama, onlarınki mecburiyetten. Geçtiğimiz yıl Tıp Fakültesi’nde yer sıkıntısı nedeniyle, 70’e yakın öğrenci, dersleri ayakta takip ediyordu. Bu yıl YÖK, Gazi Tıp’taki kontenjanı yüzde 25 artırdı.
Mahkeme süreci uzar da, laboratuvarların Gölbaşı’na taşınması 2 Eylül’e yetişmezse, ayaktaki öğrenci sayısı 200’ü bulacak.
Bakın klinik ne hale gelmiş
Laboratuvar tartışmasından bir gün önce de Gazi Üniversitesi’nin Gölbaşı’ndaki kampüsünde faaliyet gösteren Alkol Bağımlılık Ünitesi Psikiyatri Kliniği’yle ilgili kapatılma kararı alınmıştı. Tartışmalar sürerken, Gazi Üniversitesi bünyesindeki bir kliniğin içler acısı halini, yine Gazi Üniversitesi’nin kendi yaptığı duyuruyla öğrenmiş olduk.
Rektörlük web sayfasından yapılan açıklamada, “Üniversitemiz Hastanesi Başhekimliği’ne bağlı olarak görev yapmakta olan AMATEM ünitesinin kapatılması işlemi 8 ay önce “öğrenci güvenliği” ve mevcut ünitenin aşırı bakımsız ve sağlıksız olmasıyla gündeme gelmiştir (bakınız fotoğraflara)” ifadesiyle, kliniğin bakımsız halini gösteren fotoğraflar yayınlandı. Dekan Sacit Turanlı da, “Bir rektör, kendi üniversitesini kamuoyuna böyle deşifre eder mi?” diye sordu.
Bir yıl önce ne kadar harcandı
Gazi Üniversitesi’nde yaşanan krizin ilk gününden itibaren, olayı takip eden CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka da, konuyu Meclis’e taşıdı. Yazılı soru önergesi sunan Nazlıaka, laboratuvarların bir sene önce yenilendiğini hatırlatarak, “Bir sene önce yenilenen laboratuvarlar için harcamaların tutarı nedir? Mevcut ekipmanın Gölbaşı Yerleşkesi’ne taşınması için nasıl bir hazırlık yapılmaktadır? Bu konuda akademisyenlerden görüş alınması planlanmakta mıdır?” diye sordu.
Paylaş