Her halimiz gelişigüzel

36 sokak ve cadde daha paralı otopark ilan edildi ki; Ankaramıza hayırlı uğurlu olsun ama yetmez, dahası gelsin.

Haberin Devamı

Hatta belediye meclisi, peyder pey kararlar alacağım diye uğraşmasın, “Ankara’da bütün cadde ve sokaklar ücretli otopark olmuştur” kararı çıksın, bir kerede kurtulunsun.
Bu arada sevgili vatandaş, sakın yanlış anlama.
Belediyenin senin vereceğin 5’er liralarda gözü yok! Kâr amacı da yok! Tamamen senin can güvenliğin için!
En azından kararın gerekçe gösterildiği İçişleri Bakanlığı genelgesinden öyle anlıyoruz.
Ne diyor genelgede?
“Görevli olmayan bazı kişilerce cadde ve sokaklar ile meydanlarda gelişigüzel otopark yerleri oluşturulduğu ve araçlarını park eden şahıslardan zorla ücret alındığı, ücret ödemeyen vatandaşların araçlarına zarar verildiği ve tehdit edildiği anlaşıldığından tedbir alınmasının talep edildiği” diye devam ediyor.
Yani, kentlerde güvenliği sağlamakla görevli kolluk kuvveti, güvenliği sağlayamadığını itiraf ederek, “Önlem al da nasıl alırsan al” diyor.
Belediye ne yapıyor?
“Ey vatandaş, sen bu parayı öyle de veriyorsun, böyle de... Bari yabancıya gitmesin sen bana ver, ben de senin güvenliğini sağlayayım” diyor.
Sonra devletin bir türlü baş edemediği otopark mafyası, ücretli ilan edilen sokak ve caddelerden nasıl oluyorsa bir günde çekiliveriyor.
Sonuç olarak sokaklara serbestçe park edilirken güvenliği sağlayamayan devlet, 5 liranı aldığında değnekçiye karşı seni aslanlar gibi koruyor.

Haberin Devamı

11 YILDA DEĞİŞMEZ Mİ

Bu arada devletin bu işi ne kadar ciddiye aldığını ve aradan yıllar geçse de hiçbirşeyin değişmediğini, art arda yayınlanan birbirinin kopyası genelgelerden anlıyoruz. Büyükşehir Belediyesi’nin bugün sokakların ücretli otoparka dönüştürülmesine gerekçe gösterdiği genelgenin aynısı bundan tam 11 yıl önce yayınlanmıştı. Hem de noktası, virgülü değişmeden.
2003 yılında dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, “Yetkisiz kişilerce şehir merkezlerindeki cadde ve sokaklar ile meydanlarda gelişigüzel park yerleri oluşturulduğu” diye başlamış, “Ücret ödemek istemeyen vatandaşların araçlarına zarar verildiği ve tehdit edildikleri anlaşıldığı” diye bitirmişti.
Aralarda yayınlananları saymıyorum, çünkü onlar da aynısı.
Anlayacağınız, herşey gelişigüzel.
Asayiş, otoparklar, genelgeler...
Bir tek ödenen ücretler muntazam.
Hafta içi beş Türk Lirası, hafta sonu Tunus, Tunalı 10 Türk Lirası...

Haberin Devamı

FİŞ VERENİ GÖRMEDİM

Beş Türk Lirası demişken, paranın paylaşımı konusunda kopan gürültüye de değinmekte fayda var. Okumuşsunuzdur, CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, sokakların otopark olarak kiralanması sonucu elde edilen paranın büyük kısmının devletin kasasına girmediğini, Ankaralının 2 milyar TL zarara uğratıldığını öne sürmüştü.
Başkan Melih Gökçek ne cevap verdi?
Bir tablo açıkladı ve belediye ile ANFA’ya ödenen 1’er liranın yanında vergileri ve personel masrafını da çıktıktan sonra işletmeciye araç başına yalnızca 63 kuruş kaldığını söyledi.
Evet, Gökçek’in açıkladığı tablo doğrudur. İşletmeci park eden her araçtan aldığı 5 liranın 1 lirasını ANFA’ya, 1 lirasını Büyükşehir Belediyesi’ne ödedikten sonra 92 kuruşunu da devlete vergi olarak ödemek zorunda.
Zorunda da, fiş keserse...
Ben bugüne kadar kaç defa bu işletmecilere farklı cadde ve sokaklarda para ödemişimdir sayısını bilmem ama, hiçbirisinin Maliye’ye kayıtlı bir fiş verdiğini görmedim.
Hepsinin elinde mali değeri olmayan ‘gelişigüzel’ basılmış farklı bir makbuz var. Israr ederseniz, bir şekilde bulup getiriyorlar ama, sizce kaç Ankaralı bu fişin peşine düşüyordur?
Esas soru şudur:
“Belediye ve ANFA, gün içinde sokaklara park edilen araçların sayısını neye göre kontrol ediyor ve devletin kasasına girecek parayı işletmeciden neye göre alıyor?”

Yazarın Tüm Yazıları