Paylaş
Program bitmişti ve beni alacak araç biraz geciktiğinden Eryılmaz’la ayak üstü laflıyorduk. Bu sırada yanımıza 4-5 yaşlarında yalınayak bir kız çocuğu gelerek para istedi.
* * *
Başkan, eğilip “Senin annen baban yok mu? Burada tek başına ne yapıyorsun?” diye sorunca, küçük kız “Var” dedi. Başkan da Zabıta Müdürü’ne “Kızın evini bulun, ailesinin durumuna bakın” talimatı verdi.
Ben de meraktan ekibin peşine takıldım.
Küçük kız, bizi Çukurambar’ın ortasında her gün önünden gelip geçtiğimiz tek göz bir gecekonduya götürdü.
İçeri girince ne görelim? Onlarca kişi tek odada yaşıyor. Yaşlısı, hastası, çocuğu üst üste...
* * *
Saydım, 50 metrekarede 25’i çocuk 52 kişi.
O zaman zenginlerin yeni yeni gözde semti haline gelen Çukurambar’da yükselen lüks gökdelenlerin dibinde tam bir dram.
Sorunca öğrendik. Gaziantep’ten göçüp gelmişler, boş buldukları gecekonduya yerleşmişler. Hiç kimse de gelip “Siz burada ne yapıyorsunuz?” diye sormamış.
* * *
Ertesi gün haber, Hürriyet’in ulusal baskısında çıkınca herkes sordu, “Nerede buluruz bu aileyi?” diye.
En başta televizyonlar, sonra valilik, sonra bakanlık.
Tarifi zor olmadı, “Çukurambar’ın göbeği neresiyse oraya gidin” dedim.
Tıpkı iki gün önce arkadaşımız Ender Baykuş’un Valilik’le Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na dediği gibi.
* * *
Onlar da, Pazartesi günü “Minik bedene dev istismar” başlığıyla manşet yaptığımız, ‘aile şirketi’ dilenci şebekesinin istismara uğrayan en küçük üyesini, darbukasıyla dilenmek zorunda kalan çocuğu sormuşlardı.
Hem de aynı ifadeyle; “Nerede buluruz bu aileyi?”
Ender de “Sokakta” dedi. İlk başta anlamadı karşıdaki ses. Tam adres istiyordu çünkü... Cadde adı, kapı numarası falan.
Adresi olsa manşet olmazdı zaten o çocuk.
Ender sonra ekledi: “Dilerseniz birlikte çıkalım sokağa, yalnızca o çocuğu değil, istismara uğrayan bütün çocukları tek tek bulalım.”
* * *
10 yıl önce de bakış açısı aynıydı, şimdi bir çok şey değişse de, bazısı yine aynı...
Yaklaşımın değişmesi önemli...
Her haberin ardından, bir kişiyi bir aileyi kurtarmak çözüm olmuyor. Çözüm, özenle hazırlanmış ‘aile ve sosyal politikalar’dan geçiyor.
Her dram haberinde açıp adres sormayın artık. İstismar, fakirlik, açlık, dram da adres sormuyor çünkü...
Hepsi, her zaman Meşrutiyet’te, Karanfil’de, 7. Cadde’de, Çukurambar’da, kısacası gözünüzün önünde.
Aslında her haberde dramın ‘açık adresini’ veriyoruz size: ‘Sokaklar’...
Bakarsanız, görürsünüz.
Paylaş