Paylaş
BU ülkede 12 Eylül'ün şımarık mirasçıları ideolojiyi küfür saydırmayı becerdi.
Oysa ne amaca hizmet edeceği belli olmayan malumatın kıymeti dedikoduyu aşmaz...
Üfürükçü hocaların malumatfuruş tahminleri ancak sinemalarda vizyona yeni giren ‘‘yerel efsane’’ filminin senaryosu kadar inandırıcıdır... Korkmazsanız güler geçersiniz...
* * *
Misal, yerel efsane der ki, ‘‘Bankalar operasyonu devam ederse, sermaye kaçar...’’
Mazallah sermaye kaçarsa, üretim duracak, işsizlik artacak, ekonomi batacak...
Eğer kıyamet kopmasını istemiyorsak yol haritamız da belli... Bankaları batırmayacağız, hırsızları değil içeri atmak, saygıda kusur etmeyeceğiz, sermayeye beş vakit duacı olacağız...
Yerel mütefekkire sormak lazım... Haydi biz yedik diyelim, uluslararası düzen izin verecek mi?
Son bir yılda batan bankalara, patlak veren skandallara bakın...Neden-sonuç ilişkisi belli.
Dezenflasyon programı mali bünyesi zayıf bankaları vurdu...
Siyasetin emrinden çıkan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu bankalarını soyanları tek tek kulağından tutup adalete teslim etti...
İyi, güzel de bu düzenin neresi yerli...
İstikrar programı IMF ve Dünya Bankası dayatması...
Bankacılık Üst Kurulu'nun tamamen özerk konumu da öyle...
Demek ki bırakın yerli sermaye kaçışından korkmayı, aslında yabancı sermaye girişi beklemeliyiz...
Sermayenin emirerleri yerelliğin dayanılmaz kár ve cazibesine kapılan patronların korkusundan söz ederken uluslararası düzene uygun bu gelişmeleri ya anlamazlar veya anlasalar da itiraf etmek işlerine gelmez... Böylece ideolojik koordinatlarını ele verirler...
* * *
Madem söze bankalar operasyonu ve sermayenin hassas duygularından girdik...
Bari birkaç soru yardımıyla meseleyi daha da açalım...
1) Yabancı sermaye Alaattin Çakıcı'nın banka alıp sattığı, hükümetlerin banka skandalları yüzünden düştüğü bir ülkeye mi gelir, yoksa mali sektörü şeffaf bir ülkeye mi?
2) Yabancı sermaye banka kurmanın da, banka batırmanın da hükümet emrinde olduğu ülkeye mi gelir yoksa bankaların siyaset dışı faaliyet ve denetimini sağlayan ülkeye mi?
3) Yabancı sermaye enflasyonun yüzde 100'ü aştığı, bankalar dahil herkesin devletin hazinesini soyarak geçindiği bir ülkeye mi gelir yoksa enflasyonu tek haneli rakama inmiş, mali piyasaları istikrarlı bir ülkeye mi?
Yanıtlarda kuşkuya yer var mı?
* * *
İdeolojiden ve siyasi koordinatlarını bildiğiniz kaynaklardan korkmanıza gerek yoktur...İtibar etmezsiniz olur biter...Asıl tarafsız bilgi satıyorum havasında patronlarının çıkarını savunmaya kalkanlara dikkat edin...Veya aslında etmesiniz de olur çünkü tasfiyeleri yakındır...
KARŞI GÖRÜŞ-KATKI
‘‘Hiç bir liberal ekonomide batan şirketler devlet tarafından kurtarılmaz. Murat Demirel'in tutuklanması ile başlayan, temiz toplum hareketi gibi gösterilmeye çalışılan olaylar merkez sağa Süleyman Demirel'in inmesini istemeyen siyasi çevrelerin linç eylemine dönüşmüş ve temiz yoplum sözcüğünü kirletmeye başlamıştır. Bu işadamlarının suç oluşturduğu savunulan ticari eylemlerini belirleyen hangi yasa veya düzenleme vardir. Kamuoyunun yorumuna sunulan olayların bu kişilerin cezai sorumluluklarından çok magazin basınının paparazi iştahına yönelik olduğunu düsünüyorum. Sonuçta Murat Demirel ve diğer işadamlari aklanıp ortaya çıkacaklar ve vergisini ödeyen vatandaş kumar sever rantiyenin kayıplarını çocuklarının ekmeğinden kesip ödeyecektir. Türkiye'ye yararı dokunacak tek çözum, ticaret hayatını düzenleyecek yasalarla yenileştirmeye gidilmesi ve devletin hızla ekonomik faaliyetlerden çekilmesidir. Birakın batsınlar, birakın paralarını off-shore hesaplarında kaybetsinler. Liberal ekonomide herkes başının çaresine bakar!’’
(Yusuf Buluz)
Paylaş