BAŞLIKTAKİ soru, hayali ve uçuk bir kıyamet senaryosundan alıntı değil.
Tam aksine, petrolde küresel arz-talep dengesine bağlı bir tahmin. Eğer korkulan bu öngörü tutarsa mevcut Kerkük paradigması tamamen değişecek.
YANLIŞ TEZ: Kerkük’ün geleceğinin Ankara-Bağdat paktının gücüne veya bu ittifaka rakip 2 aşiretin Kürdistan hevesine ipotekli olduğu tezi çürüyecek.
DOĞRU YAKLAŞIM: ABD ve Çin arasındaki küresel rekabetin önümüzdeki 20 yılda petrol fiyatlarına yansıması, Kerkük’ün kaderini çizecek.
* * *
Kerkük dinamikleri açısından ‘Haydi ABD’yi anladık, zaten petrol için Irak’ta savaşıyor; ama Çin nereden çıktı?’ diyebilirsiniz.
Ama Çin’i ihmal eden petrol denklemi yanıltıcıdır.
Çünkü son on yıldır ortalama yüzde 7-8’lik kalkınma hızı yakalayan Çin ekonomisi, ABD’nin ardından en büyük petrol ithalatçısı haline geldi.
Sadece temmuz ayında Türkiye’nin yıllık petrol ihtiyacının yarısı kadar ithalat yapan Çin, varil başına fiyatın ikiye katlanmasına yol açtı.
ABD’nin küresel petrol tüketiminden yüzde 25 pay alması rastlantı değildir.
Bu ülkede araç sayısı nüfustan fazladır, dünya tüketiminin yedide biri bu araçların yakıt depolarına akar. ABD, günlük üretiminin yarısından fazlası kadar petrol ithal eder. Carter Doktrini, dünya petrol bölgelerinin emniyeti açısından ABD askerinin savaşacağını öngörür.
* * *
Özetle, ABD petrol uğruna can vermeye/kan dökmeye hazır...
Nihayet uyanan dev Çin, 75 milyar dolarlık ticaret fazlasıyla petrole derin açlık duyuyor...
Dünya enerji piyasası bu rekabette 20 yıl sonrasını öngörmeye çalışıyor.
Bugün Çin’de kişi başına petrol tüketimi 1.7 varil. Aynı rakam ABD’de 28 varil, Japonya ve Güney Kore’de 17 varil... Yani Çin’in on katı kadar. (Meraklısı için Türkiye’de kişi başına 2 varil düzeyinde.)
3.6 milyar nüfusu barındıran Asya kıtasında petrol tüketimi, 295 milyon nüfuslu ABD’den düşük ama böyle devam edebilir mi?
İşte petrol fiyatlarının geleceği açısından kritik soru bu!
Eğer Çin ve bugünkü petrol tüketimi kişi başına 1 varilden az olan Hint ekonomileri aynı hızla büyürse talepleri tam ikiye katlanacak.
Bu senaryoda petrol fiyatlarının yakın gelecekte 100 doları aşıp 200 dolara sıçraması işten bile değil.
* * *
Dünyanın bilinen petrol rezervinin yüzde 11’i Irak’ta bulunuyor. Dahası;
Irak petrolü sadece 600 metre derinlikte
Pompalamaya gerek kalmadan yüzeye çıkıyor.
İşte bu iki nedenle Irak petrolü çok ucuza üretiliyor.
Irak’ta varil başına 1.5 dolar düzeyindeki maliyet diğer üretici ülkelerde 15 dolara kadar çıkıyor.
200 dolarlık varil fiyatı, 1.5 dolarlık maliyet...Sizce Kerkük petrol pastasını herhangi bir etnik gruba... Mesela yalnızca Araplara, Kürtlere veya Türkmenlere bırakırlar mı? O yüzden Irak’ı masa başında işgal planlarıyla, kof tehditlerle vakit kaybetmeyelim...
Kerkük’ün garantisi Türk askeri değil, kentin ekonomik değeridir, korkmayın.
Ayrıca AB sürecinde hızla kalkınacak Türkiye’nin petrol ihtiyacı da katlanacak. Savaş planları yerine komşuda artan petrol gelirinin yarattığı refahın ticaret ve ortak yatırımlarla paylaşımını düşünsek, bugünden öneriler geliştirsek daha doğru olmaz mı?