Uyruğu olmasa da istihbaratı Türk

ANKARA
SUUDİ Kralı’nın Sevda Tepesi için Üsküdar Belediyesi’ne verdiği Emlak Beyannamesi’nde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gözükmesi, evrak memurunun gülümseten bir hatası sayılabilir.

Ama inanın ki Kral’ın en yakınındaki kadrolarda, canını ve ülkesini emanet ettiği isimler arasında adıyla sanıyla bilinen Türk kanı taşıyanlar eksik değildir.

Mesela Prens Türki El Faysal. Mevcut görevi Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçisi... Bir süre Londra sefirliğinde de bulundu. Ama asıl şöhretini Suudi Arabistan İstihbarat Servisi’ni 27 yıl süreyle (1974-2001) yöneterek kazandı. Müteveffa Kral Fahd’ın oğlu ve Dışişleri Bakanı Suud El Faysal’ın kardeşi olan Prens Türki el Faysal (63) yakında emekliye ayrılacak. Annesi Türk olan Prens, Bodrum hayranı. İlginçtir Prens Türki El Faysal, istihbarat şefliğinden 11 Eylül saldırısına sadece günler kala ayrıldı. 11 Eylül’ün mimarı Usame Bin Ladin’in hamisi olması, bu istifayı daha da gizemli kıldı. Suudi istihbarat şefi, Sovyet işgaline karşı savaşmak üzere Afganistan’a yolladığı Bin Ladin’le ilk tanıştığında acaba aile kan bağlarından hiç söz etti mi? Çünkü malum Bin Ladin de, babaannesinin Türk asıllı olduğunu anlatır.

Üstelik biliyor musunuz, CIA tarafından kurulan Suudi istihbarat servisinin ilk şefi de "Türk" diye anılırdı. Suudi Arabistan Kralı Faysal’ın kayınbiraderi Kemal Adham, Adapazarı doğumluydu. Kral’ın kız kardeşi İffet’le evlenen Adham, gençlik yıllarını İstanbul’da geçirdi ve "Türk" lakabını kazandı.

Kemal Adham’ın ismi yakın tarihin en büyük mali skandalına, BCCI’nın batışına karıştı. İflasından sonra gizli servisleri, uyuşturucu baronlarını finanse ettiği anlaşılan BCCI bankasının ortakları arasında Kemal Adham da bulunuyordu.

BCCI, Adham’ın ilk bankacılık girişimi değildi. Kemal Adham’ın 1973 yılında kurulan First Arabian Cooperation bankasındaki ortağı 20 yıl sonra Türkiye ve ABD’de büyük üne kavuşan bir isimdi: Roger Tamraz. Lübnan’da batan bankasından 200 milyon dolar çalmakla suçlanan, Fransa’da sahtekárlıktan aranan Tamraz, 1995 yılında dönemin Başbakanı Tansu Çiller’le görüştü, Türkiye’de de işler çevirmeye çalıştı.

Bütün bunları neden hatırladım ve yazdım biliyor musunuz?

Suudi Kral’ın Türkiye ziyaretinde görev alan bir Türk güvenlik yetkilisiyle sohbet sırasında, "İki ülke birimleri arasında hiç sorun çıktı mı, anlaşmazlık yaşandı mı?" diye sordum.

Güldü ve yanıtladı: "Hayır, hiçbir sorun yaşanmadı, zaten nasıl olsun ki? Çünkü daha alana iner inmez ’İkinci vatanımıza geldik’ dediler."

Anladım ki Adham-El Türki geleneği devam ediyor.

Sponsorlu hac

ÖNÜMÜZ ramazan. Ardından Ramazan Bayramı, hac mevsimi ve Kurban Bayramı.

Kadıköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in ilginç bir gözlemi var.

Diyor ki, "Son zamanlarda bazı belediyeler ve kamu kurumları toplu umre gezisine çıkıyorlar. Faturayı bu kuruluşlarla iş yapan müteahhitler ödüyor" (www.gercekgundem.com sitesindeki yazısı).

Tekin haklı olarak soruyor: "Borçlu olan hacca gidemez, peki sponsorlu hac olur mu?"

Bir soru da bizden: "Sevabı belediye ve müteahhit arasında nasıl paylaşılacak acaba?"
Yazarın Tüm Yazıları