Enis Berberoğlu: Üçüncü komutan askerden kaçmadı

Enis BERBEROĞLU

NEDENSE önce akıllara sefer görev emri olanlar gelir. Yani kariyeri Ankara'da parlayıp, kamu görevinden sonra İstanbul'a taşınanlar.

O yüzden Ankara günlerinden kıdemli arkadaşıma şaka yollu, ‘‘Ne o sana teklif yok mu?’’ diye takıldığımda aldığım ‘‘Ben askerliğimi yaptım, başkasına baksınlar’’ yanıtına şaşırdığımı pek söyleyemem.

Ne var ki Aclan Acar farklı düşünüyor olacak ki, Ankara'ya dönüyor.

Hem de Kemal Derviş'in Hazine Müsteşarı Faik Öztrak, BDDK Başkanı Engin Akçakoca'nın ardından atadığı üçüncü komutan sıfatıyla kamu bankalarının sorumluluğunu üstlenmeye hazırlanıyor.

* * *

Gelecek hafta göreve başlayacak Aclan Acar'la dün kısa bir telefon konuşması yapma fırsatını bulduk. Görevi kabul öyküsü pek öyle çarpıcı değil. Kemal Derviş, ‘‘Kiminle konuştuysam, bu işi yapacak isim olarak sizi önerdi’’ demiş, Acar da ‘‘Tribünden konuşmak yetmez, insan bildiğini uygulamalı’’ yanıtıyla kararını açıklamış.

Ziraat Bankası'na Aclan Acar dahil beş kişilik yeni yönetim kurulu seçilecek. Acar dört mesai arkadaşının isimlerinden çok üstlenecekleri fonksiyon konusunda kararlı: 1) Birleşme ve değişim alanında uzman, dış piyasalardaki örnekleri iyi tanıyan hukukçu, 2) Hazine ve sermaye piyasaları uzmanı, 3) Üç kamu bankasının bilgi işlem teknolojilerini tek çatıda toplayabilecek Intelligence Technology (IT) operasyon sorumlusu, 4) Kredi ve risk yönetiminden sorumlu üye...

* * *

Aclan Acar, tek sorumlu olarak görev yapacağı kamu bankaları hakkında oluşan kamuoyu imajını haksız buluyor.

‘‘Örneğin, Ziraat Bankası bugünkü ağı, kadrosu ve yerine getirdiği görevler itibarıyla dünya devidir’’ diyor.

Özellikle Emlak Bankası personelini tedirgin eden kapatma ve birleşme planlarını hatırlatınca, ‘‘Çok sayıda dönüşüm, değişim projesinde yer aldım. Öncelikle bir arama konferansıyla, bünyenin incelenmesi ile doğru teşhisin konulması gereklidir. Sonrasına bakarız’’ yanıtını alıyoruz.

Son sorumuzu, ‘‘Kemal Derviş kamuoyuna açıkladığı ilkeyi size de teyit etti mi, artık görev zararı olmayacak mı?’’ diye yöneltiyoruz.

Aclan Acar'ın yanıtı kesin: ‘‘Bundan sonra verilecek görevin parası peşin ödenecek. Zarar söz konusu olmayacak.’’

* * *

Kamu bankaları yıllardır siyasetin kasasıydı. Siyasetin iflası bu bankaların müflis hale gelmesinden ötürü. Dolayısıyla ne bu bankaları kurtarmak mümkün artık, ne de hırsız siyasetini.

Kemal Derviş'in eski ve köhne sistemi ne kadar kolay teslim aldığının farkında olduğunu umuyoruz. Dolayısıyla siyasi ayak oyunlarına yenik düşmesi, daha ilk günden tavize zorlanması, hem kendisinin hem de yeni programın sonunu getirir.

(Bu köşede Derviş'in Türkiye'ye gelişi sırasında düştüğümüz siyasi şerhi yanlış ve/veya muhalefet olarak anlayanların kulakları çınlasın...)

Ama en kötü şartlarda dahi çare tükenmez, yenisine bakarız...

Yeter ki siyasi-ekonomik iflasın idrakine varalım.

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

(TBMM'nin yaz aylarında tatil yapmayıp çalışması fikri üzerine): ‘‘Fikre tamamen katılıyorum. Ülke olarak yeterince zaman kaybettik, daha fazlasına toplumun katlanabileceğini düşünmüyorum. Böyle bir kampanyanın başlatılması çok yerinde olacaktır.’’

(C.M) - (M.A)