Uçakta bu defa hangi soruyu sormayacağım

ANKARA
BU akşam Tayyip Erdoğan ile birlikte Konya üzerinden New York’a uçuyoruz.

Yarım gün kadar sürecek yolculukta 6 gazeteci muhtemelen Başbakan’la uzun ve sansürsüz sohbet imkánı bulacağız. Ama kendi adıma sohbet ne kadar uzasa da tek bir sorudan kaçınma kararındayım. "Cumhurbaşkanlığı’na aday olacak mısınız?" diye sorup, temcit pilavı tadında "Nisana kadar bekleyin" yanıtına katlanmayacağım.

* * *

Ne var ki
Başbakan’ın uçağında konuşulmaması, Çankaya seçimini gündemden düşürmüyor.

Aksine başkentte her hesap bu seçim ekseninde yapılıyor.

1982 Anayasası bir garip; Cumhurbaşkanı’nı Meclis seçiyor.

Ama aynı Anayasa, Cumhurbaşkanı’nı yürütmeye, yani hükümetin icraatına ortak ediyor.

Oysa hükümet halka hesap veriyor, Cumhurbaşkanı ise sorumsuz sayılıyor.

Belki de o yüzden Meclis’in seçimine halkın gönül vizesi gerekiyor.

Meclis’in başkanı her defasında Cumhur’un Reisi olamıyor.

* * *

Darbeci
Kenan Evren’in Cumhurbaşkanlığı bile merhum Turgut Özal kadar tartışılmadı.

"Alışamadım" telgrafları, yerel protestolar... Bu protestolara tek istisna dönemin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın’dı.

Bugünün SHP lideri, kendisini çok seven Özal’la köprüleri atmadı.

Geçenlerde o günlere ilişkin çok çarpıcı anısını anlattı, yeri geldi aktaralım.

Özal’ın özel kalemi Nabi Şensoy, bir gün Karayalçın’ı aradı:

- Sayın Cumhurbaşkanı bir heykeli çok beğendi, Batıkent’e uygun gördü.

Karayalçın hemen olumlu yanıt verdi, tören hazırlıkları başladı.

Bando mızıka yerini aldı, zabıta üniforma giydi, halk meydana indi.

Ama Özal heykelin örtüsünü kaldırdığında, meydanda tek tük alkış duyuldu.

Ne bir tezahürat, ne sevgi gösterisi, hatta protesto bile yoktu.

Siyasetçiyi kahreden ilgisizlik meydana hákimdi.

Karayalçın hikáyesini kıssadan hisseyle noktaladı:

- Sanıyor musunuz ki Özal, Köşk’ten aşağı sadece siyaset hevesiyle inecekti. Orada yalnız kaldı, dayanamadı.

* * *

Aslında
yaygın propagandanın aksine Tayyip Erdoğan’ın adaylığına itiraz muhalefetle sınırlı değil.

Yeni Şafak Gazetesi’ndeki ANAR anketinde bile Erdoğan’ı Çankaya’da isteyenler azınlıkta kaldı.

AKP seçmeni, Erdoğan’ın Başbakan olarak devam etmesinden yana, çünkü;

1) Genel seçime Çankaya’da yıpranmadan ve Erdoğan liderliğinde gitmeyi umuyor.

2) Çankaya sürecinde patlak veren ve giderek büyüyen gerginlikten rahatsızlık duyuyor.

3) Erdoğan’ı icradan çekilip Köşk’e çıkmak için fazla genç ve aktif buluyor.

* * *

Başbakan
’ın Çankaya hevesi devam ederse kime hangi mesajı vermesi gerektiği belli.

AKP seçmeninin, partinin emin ellere teslim edildiği konusunda kuşkusu kalmamalı.

Muhalefeti Çankaya’nın rejim sorunu yaratmadan yöneteceğine iknaya çalışmalı.

Ve Tayyip Erdoğan’ın zoru başarmak için sadece dört ayı kaldı.
Yazarın Tüm Yazıları