Bu soruya yanıt açısından makul bir ölçü İstanbul Borsası’nda aranabilir.
Gelin Türkiye’nin şirket dünyasının piyasa değerine bakalım. (Yani Borsa’da işlem gören şirketlerin halka açık bölümlerinin toplam değeri.) Bu rakamın milli gelir içindeki payı 2005 yaz ortasında yüzde 31... Geçen yıla göre hiç değişmedi.
Eğer şirket fiyatları ekonomik büyümeyi aşan ölçüde şişseydi, bu oran yükselirdi.
Mesela, 1999 sonunda Borsa’da yaşanan çılgın rallideki gibi: O tarihte piyasa değerinin milli gelire oranı yüzde 78’di.
Bugünkü piyasa değerinin milli gelire oranıysa 2001 kriz yılının bile altında.
Demek daha gidecek yol var. Yeter ki IMF ve AB çapaları yerinden oynamasın.
* * *
Türkiye’nin fiyatı artarken, bu bedeli ödemeye razı olanlar da eksik değil.
Temmuz 2005 itibarıyla 12 aylık dönemde Türkiye’ye giren yabancı sermaye miktarı 35 milyar dolar.
Bu rakamın 20 milyar dolarlık bölümüyle cari açık finanse edildi, kaldı geriye 15 milyar dolar.