Enis Berberoğlu: Türkeş'in parası






Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

MERHUM Alparslan Türkeş'in vefatından dört yıl sonra ortaya çıkan 1.3 trilyon liralık serveti belki ailesi de dahil çok kişiye sürpriz oldu... Ama naçiz kulunuza değil... Çünkü uzun süredir Türkeş ismi etrafında dönen para trafiğinin farkındaydık...

* * *

1998 yılı aralık ayında İstanbul polisi Aliye Kara isimli bir hanımı sorguladı. Bayan Kara 1996 yılında öldürülen Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfü Topal'ın Ankara'daki bağlantılarını kurmakla görevliydi...

Kara'ya yöneltilen sorularda sıkça tanınmış siyasi isim geçmesi bu açıdan doğaldı. Garip olan bazı sorular ile yanıtlarının yazılı ifadeye yansımamış olmasıydı... Biz bu köşede, Aliye Kara'ya ‘‘Ömer Lütfü Topal, Alparslan Türkeş'e bir bavul döviz gönderdi mi?’’ diye sorulduğunu yazdık. (16 Aralık 1998, Hürriyet)

Gerisi çorap söküğü gibi geldi.

* * *

Uğur Dündar, Hürriyet'teki köşesinde Aliye Kara'nın polis sorgusunda, ‘‘Merhum Türkeş'in adını kullanan bazı kişiler, bizden 6 milyon dolar, yani yaklaşık 2 trilyon lira aldılar!..’’ dediğini aktardı.

Dündar'a göre, Aliye Kara, bu paranın 1 milyon 750 bin dolarlık bölümünün, MHP lideri Türkeş'in yakın koruması Tahsin Pehlivanoğlu aracılığıyla istendiğini iddia etmişti.

Arena programında gündeme gelen iddialar üzerine Uğur Dündar'ı arayan Pehlivanoğlu'nun anlattıkları farklıydı:

‘‘Görüşme isteği, Başbuğ'umdan değil, Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfü Topal ve adamlarından gelmişti. O sırada, 1995 seçim kampanyasına hazırlanıyorduk. Topal'ın Türkmenistan'daki otel ve kumarhane işleri için referans mektubuna ihtiyacı varmış. Bunu bizim vermemizi rica ediyorlardı. Topal'ın Ankara'daki işlerini takip eden Aliye Kara, referans mektubu karşılığında, partimizin seçim kampanyasına katkıda bulunmak üzere 1 milyon 750 bin dolar verebileceklerini söyledi. Ayrıca diğer partilere de yardım ettiklerini belirtti. İlk görüşme böylece noktalandı. Bunun ardından sağda solda dedikodu yapılınca, merhum Türkeş çok kızdı ve Kara'yı yeniden çağırtarak, onu azarladı.Hadise bundan ibarettir! Partiye tek kuruş verilmemiştir...’’ (14 Şubat 1999, Hürriyet)

* * *

Peki sonuç olarak Topal Türkeş'e para verdi mi, vermedi mi?

Bu soruyu Türkeş Ailesi'nin bir üyesine yönelttiğimizde şu yanıtı almıştık: ‘‘Ne yazık ki Topal'dan merhum Türkeş'in ismi kullanılarak para alınmış. Bu bilgi Türkeş'e vefatından bir süre önce ulaştı. Merhum gerekli araştırmayı yaptı, ismini kullananı buldu. Bu şahıs zaten Topal'ın ölümünden sonra ‘Babanızın bana borcu vardı' diye aileye başvurmuştur. Topal Ailesi bu kişinin kim olduğunu gayet iyi bilir...’’ (11 Ocak 1999, Hürriyet)

Aile üyesinin tarif ettiği kişinin ünlü bir filmcinin eşkalini andırdığı konusunda Uğur Dündar’la hemfikirdik... Ama aile ismini açıklamadığı için elimizden fazlası gelmedi...

* * *

Türkeş ve Topal'ın isimlerinin birlikte anıldığı para trafiği...

Başbuğ'un ölümünden dört yıl sonra keşfedilen trilyonluk servet...

Siyasetin finansman kaynaklarını temizlemeden işimiz çok zor...

* * *

Nezih Baba'yı kaybettik, acımız büyük.

Yetiştirdiği üç kuşak gazetecinin başı sağolsun.

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

‘‘Evet devletin geçmiş referansları bu konuda hiç iyi değil, ama unutmamak lazım ki teknolojinin en üstün derecede kullanıldığı Amerikan Adli Tıp Kurumu ve polisi bile sayısız kayıp dosyalarına sahip olup sonuçlayamamıştır. (Sağ olsun Discovery Channel.) Ama devletin kurumlarına, halkın güveninin hemen hemen yok olduğu bir ülkede sizler gibi aydınların bu tip olayları yakından takip etmesi ve kamuoyuna duyurması gerçekten mükemmel.’’

(Kemal Özoflu)

Yazarın Tüm Yazıları