Paylaş
Ama Ankara için farklı düşünürdüm açıkçası. Belki de başkente yakıştırdığım algılama hálá Cumhuriyet baloları, lacili vekiller, gri takımlı memurlardan ibaret kaldığı için Ankara’daki son töre cinayeti çok fena oturdu içime.
Önce Ankara Bürosu’nun genç polis muhabiri Arda Akın’ın yardımıyla aile fotoğrafı çektim. Anne ile baba 25 yıl önce Erzurum’dan Ankara’nın Gülveren Mahallesi’ndeki konduya göçmüş. Kız kardeşini aile kararıyla infaz eden asker ağabey, akrabalarına ait benzinlikte çalışıyor. 44 yaşındaki baba pompacı, oğlan getir-götürcü. Eğitim bilançosu da hazin. Ev kadını anneyle baba ilkokul mezunu, kocası tecavüzle suçlanan Erzurum’daki abla da öyle. Kurban orta 2’den terk, kaçak ağabey lise diplomalı.
Hikáyeyi zaten biliyorsunuz, annenin ifadesine göre genç kız, eniştenin tecavüzüne uğruyor, hamile kalıyor. Çocuğu aldırtıp, kızlık zarını diktiriyor, utanç içinde, pürtelaş kocaya varıyor. Ertesi gün "özürlü mal" gibi eve yollanınca ağabeyi sokağın ortasında kafasına kurşunu sıkıyor.
Demin, "Hikáyeyi zaten biliyorsunuz" dedim ya, ağız alışkanlığından. Eğer Hürriyet, Milliyet, Sabah veya Vatan gibi gazetelerin okuruysanız başkentteki töre cinayetini ayrıntılarıyla izlediniz. Peki ya muhafazakár gazeteler?
Hafızama güvenmedim, Ankara Büro’dan Hüseyin Tekin’e bu gazeteleri tarattım. Başkent infazı bu gazetelerin hiçbirinde yok, Bursa’daki son cinayetse o kesimden sadece tek bir gazetede haber olmuş. Kimse yanlış anlamasın, "bir kısım medya" ucuzluğuna kaçacak değilim, ama elinizi vicdanınıza koyun. Çok satan tüm gazeteler töre cinayetini lanetliyor, AKP Meclis’te Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu kuruyor, başkanı AKP Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin canını dişine takmış çalışıyor. Ama muhafazakár medya bu insanlık ayıbına sessiz kalıyor, neden diye sorulmaz mı?
Bu satırları yazarken kızımla yaşıt Yasemin Çetin’in öldüğü haberini aldım. Genç kız istatistiklere, emniyetin töre ve namus cinayetleri kaleminin 6 bin 191’inci ismi olarak kayıtlara geçti.
Yasemin’i görmezden gelen ama demokrasi ve özgürlük şampiyonluğunu kimseye bırakmayanların çelişkisi ortada: Avrupa değerlerine inanıp töre cinayetine kayıtsız kalamazsınız, küresel ekonomiye iman edip kadına mal gibi davranamazsınız. Aksi halde kimse size inanmaz!
Tüketici Kredileri Alt Gruplar Gelişimi (Yıllık Değişim)
Yukarıdaki tablo yaz aylarının ekonomik faaliyeti için öngörü sahibi olmanıza yardım edebilir. 2004’te patlayan, 2005’te düşüşe geçip bu yıl toparlanan taşıt kredileri, faiz artışından çok fazla etkilenmeyebilir. Zaten gerileme eğilimindeki ihtiyaç (diğer) tüketici kredileri de öyle. Kalıyor geriye ekonominin motoru gibi çalışan konut kredileri, eğer yavaşlarsa büyüme de durur.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bu hafta da döviz satar mı? Sanırım piyasanın kafasına takılan soru bu. Öncelikle söyleyelim, Fon kasasında 2 milyar dolara yakın kaynak var. Ama döviz satışında zarar etmek istemiyor. O yüzden eğer kurlar beklendiği gibi gerilerse piyasaya girmeyecek. Yukarı doğru eğilim sürerse temkinli satış yapacak, kaçıp gitmek isteyene ucuz döviz desteği vermeyecek.
Paylaş