Paylaş
TÜRKİYE hakikaten ekonomik krizde mi?
Yoksa siyasi krizin devamını mı yaşıyoruz?
* * *
Dün öğle yemeğinde bir grup yabancı yatırımcıyla buluştuk. Önceki günü başkentte Hazine ve Merkez Bankası ile toplantıda geçirmişlerdi.
Yabancı banka ve sermaye piyasası uzmanlarının merakı belliydi... Son krizde uğranılan hasarın büyüklüğü ve olası finansman kaynakları.
(Meraklısı için aktaralım: Yabancıların ilk hesaplarına göre kriz hasarının büyüklüğü milli gelirin dörtte birine ulaşıyor.
Ama yaklaşık 50 milyar dolar düzeyindeki bu tahmin Türk bürokrasisi tarafından çok abartılı bulunuyor.)
Kaba varsayımla kriz yükünün üçte birini dış álemden sağlasak bile kalanını enflasyon vergisiyle Türkiye Cumhuriyeti ödeyecek...
Yükün ülke içindeki dağılımı ekonomik değil siyasi tercihtir.
* * *
Önceki gün Hatay'da esnaf yürüyüşü vardı...
Hatay Esnaf ve Sanatkárlar Odaları Birliği tarafından organize edilen gösteriye 15 bin kişilik katılım sağlandı.
Hataylı 80 bin esnaf ve sanatkárın birlik başkanı Mustafa Kemal Bulut 63 yaşında bir mobilyacı... ‘‘Dört aydır tek bir satış yapamadım’’ diyen Bulut, ekliyor: ‘‘Utanmasam, doğrudan veya dolaylı olarak iş verdiğimiz 50 kişiyi düşünmesem atölyeyi kapatırdım.’’
Hatay'daki esnaf mitingi kuşkusuz toplumun orta direğindeki çatlağa işaret... İtirazı olan yaşlı başlı-muhafazakár kesimin neden sokağa döküldüğüne daha iyi izahat bulmak zorunda...
Peki esnaf ve sanatkár ne istiyor?
Hatay'ın ulusal sınırlara katılmasını kutlamak amacıyla babası tarafından ‘‘Mustafa Kemal’’ ismi verilen Başkan Bulut yanıtlıyor:
‘‘1. Milletvekili sayısı ve bakan sayısı azaltılsın, ABD bile 14 bakanla yönetiliyor 2) Dar bölge seçim sistemine geçilsin, milletvekili liderin memuru değil halkın temsilcisi olsun 3. Siyasi partiler yasası değişsin...’’
Hataylı başkan bu minvalde giderken müdahale ediyoruz:
- Ama bu istekler ekonomik değil siyasi...
- Zaten son kriz kötü idareden çıkmadı mı?
Demek ki sadece krizden çıkış yolu değil, yükselen talepler de siyasi...
* * *
DPT eski Müsteşarı, bankacı Yıldırım Aktürk hemen her kriz döneminde olduğu gibi çarpıcı önerilerle ortaya çıktı...
Aktürk, Reuters'ta yayımlanan söyleşisini başta Çankaya Köşkü olmak üzere iş ve siyaset dünyasının önde gelen isimlerine dağıttı...
Sadece birkaç önerisini aktarırsak: Bakan seçilen siyasetçinin milletvekilliği düşecek, Adalet, İçişleri, Ulaştırma, Maliye ve Hazine'den sorumlu bakanlar bağımsız olacak... Yıpranmış hükümet ve siyasi belirsizlik görüntüsü büyük ölçüde düzeltilmiş olacak...
* * *
Sadece ekonomi tartışarak bu krizin denklemi anlaşılamaz, çözüm yolu bulunamaz.
DÜZELTME: İngilizce ukalalık etmeyip adam gibi ‘‘bilgi işlem uzmanı’’ diye yazsak, Information Technology yerine Intelligence Technology yanlışına düşmezdik... Dil sürçmesinde daha derin anlam arayanlar içinse hatırlatalım ki Susurluk ve Yüksekova yazılarından ekonomiye dönüş pek öyle kolay olmuyor... Yol kazası için özür diler, düzeltiriz.
Paylaş