Enis Berberoğlu: Siyasi gerçek hukuki format

Enis BERBEROĞLU

ANAYASA Mahkemesi, kuruluşundan (1963) Refah kararına kadar (1998) geçen 35 yılda tam 23 parti kapattı. Siyasi yelpazenin her renginden, bazen ismini dahi duymadığımız partiler, aklınıza gelen veya gelmeyen her türlü gerekçeyle tabela indirdi.

‘‘Tabela indirdi’’ ifadesini bilinçli olarak seçtik. Çünkü aralarında gerçek siyasi tabanı bulunanlar, aslında sadece tabela değiştirdi...

Milli Nizam Partisi'nden Fazilet'e uzanan çizgi veya sol cephede Türkiye İşçi Partisi'nin on yıllar süren serüveni, hukukun engelli koşusunda sınandı. Peki bu örneklerden ders çıkaracaksak, siyasi teveccüh görmesi partilere hukukun kurallarını aşma özgürlüğü vermeli mi?..

Siyasette oyunun kuralları sadece halk tercihine mi bırakılmalı?

Eğer halk tercih edecekse... Bu ülkede başbakan asanlara da, merhuma anıtmezar inşa edenlere de aynı heyecanla alkış tutanın halk olduğunu unutmamak lazım. 1982 Anayasası'na yüzde 92 oranında destek verip sonra ‘‘dar geldi’’ diye yakınan yine bu millet değil mi?

Demek ki siyasi teveccühün yönünde koşullara göre ciddi sapmalar yaşanabiliyor.

* * *

İşin kötüsü, oynak siyasi zemin politikacının, hukukun her kararına faydacı yaklaşımla muhalefetine yol açıyor. Beyaz Enerji davasında savcı-yargıç beğenmeyen zihniyet, Fazilet Partisi kapatma davası nedeniyle piyasalar karışınca, kararın ertelenmesi talebinde bulunabiliyor. Demek ki döviz ve faiz düşse, borsa yükselse hazretler sessiz kalacaktı, öyle mi?

Ya da Fazilet kararı Meclis aritmetiğini hiç etkilemeyecek, erken seçim ihtimalini gündeme getirmeyecek olsa, hükümetin bu denli ilgisini toplar mıydı dersiniz? 11 üyeli Anayasa Mahkemesi'nde karar için gerekli 6 oyu, sadece parti kapatma davalarında 7'ye çıkarma türü cin fikirler yerine yasaları demokratikleştirme daha kesin/yerinde çözüm sayılmaz mı?

Gelelim mağdurlara... Kurban konumundaki Fazilet'in yenilikçi kanadı tüm hesap kitabını, gelecekteki siyasi rotasını kapatma kararına göre yapmadı mı?.. Bunca riya karşısında hukuk neylesin?

* * *

Bize sorarsanız, parti kapatmaya peşin hükümle muhalif değiliz.

Ancak parti kapatmanın şimdiki kadar kolay olmaması gerektiği görüşündeyiz. Aksine her siyasi düşüncenin kendisine yer bulabileceği demokraside rejim düşmanlarının sayısının azalacağından, kalanları da yasaların ayıklayacağından eminiz.

Hortlak korkusu

SİYASET hukukun işine karıştıkça hiçbir karardan yeterince emin olamıyoruz. Refah'ın kapatılması telaşı sırasında gözümüze takılan fıkra gibi bir olayı bu köşeye aktardık. Günün mana ve ehemmiyetine binaen tekrarında yarar gördük: ‘‘Kütahya'nın Simav İlçesi'ne bağlı Çitgöl Beldesi yakınlarında Eynel yolunda, jandarma tarafından cesedi bulunan kişinin, bir aracın çarpması sonucu öldüğü belirlendi. Cesedin tanınmayacak halde olması nedeniyle kesin kimlik tespiti yapılamadı. Bu arada, akli dengesi bozuk 55 yaşlarındaki Celil Mamak'ın köyde bir süredir görülmediği anlaşılarak, cesedi bulunan kişinin Cemil Mamak olduğu tahmin edildi; ailesi de cesedi teşhis etti. Daha sonra Çitgöl'e getirilen ceset, cenaze namazından sonra toprağa verildi ve mezar taşına Celil Mamak yazıldı. Köylüler, cenazeyi toprağa verdikten sonra köye döndüklerinde, Celil Mamak ile karşılaştılar. Köy meydanında Celil Mamak'ı gören bazı kişilerin ‘Hortlak var' diye kaçıştığı görüldü ve gömülen kişinin kim olduğu tartışılmaya başlandı.’’ (SİMAV-(A.A), 4 Ağustos 1998).

Fazilet'i neden kapattığını bilmeyenlerin, yani Simav'daki gibi yanlış ceset gömenlerin hortlak korkusundan kurtulması mümkün mü?