TEZKERENİN Meclis'ten geri çevrilmesinin üstünden saatler geçmeden kaleme aldığımız yazıda üç tahminimizi -dikkat buyurun temenni değil-sizlerle paylaştık: 1) ‘‘Tezkere mutlaka geçecek’’ dedik. 2) ABD'nin ‘‘Türkiye'siz B planını’’ inandırıcı bulmadığımızı ifade ettik. 3) ‘‘Piyasanın tezkere sürprizine tepkisinin sınırlıolacağını’’ öngördük.
Bu hafta da -tabii eğer tahmin manzumesinin gerisindeki mantık çizgisini takip edecek sabrınız kaldıysa- tezkerenin zamanlaması, faturası ve etkisi hakkında akıl yürütmek niyetindeyiz.
* * *
Tezkerenin zamanlaması açısından iç ve dış dinamikleri ayırırsak...
ABD'nin zamanının/sabrının giderek tükendiği gerçeğinin farkında olmakla birlikte, Washington kaynaklı ‘‘Türkiye'siz de savaşırız’’ restini, ‘‘Yardım etmezsek ekonominiz batar’’ şantajını Ankara'ya dönük psikolojik savaşın cephanesi sayarak fazla ciddiye almama eğilimindeyiz.
AKP'nin BM Güvenlik Konseyi'nin Irak kararını fazla umursadığı veya karar süreci için bekleyeceği kanaatinde de değiliz.
Buna karşılık tezkerenin iç dinamiklerine dönersek:
AKP Lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın Siirt sınavı tezkerenin kaderi açısından belirleyici olacak. Şöyle ki; 1) Eğer sandıktan AKP'yi sevindirecek seçim zaferi çıkarsa Erdoğan'ın eli güçlenecek. 2) Ancak AKP oy oranı Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesine muhalif seçmen yüzünden zafer çıtasının altında kalırsa Erdoğan'ın tezkere hevesi kırılacak.
İktidar partisi, tezkere ve hükümet değişikliği operasyonunu eşanlı yürütmek zorunda kalacak. Geçen tezkere oylamasında ret oyu verenler arasında bakanların da bulunması, ortak siyasi sorumluluk tablosuna uygun düşmedi. Erdoğan'ın başbakanlık koltuğuna otururken bu kez tezkereyi tehlikeye sokmayacak Bakanlar Kurulu yapısı hedeflemesi doğaldır.
Tezkere zamanlaması tahminimizi özetlersek... Siirt'te AKP'ye yüksek oy tezkereyi hızlandırır, aksi yavaşlatır. Yeni Bakanlar Kurulu atanmadan -güvenoyu almadan değil- tezkerenin Meclis'e gelmesi düşük ihtimaldir.
Tezkerenin faturası ve etkisini kıyaslarsak...
Siyasi faturanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün tezkere desteğiyle çok azaldığı ortada. Etkisine gelince... Eğer ABD savaş planlarında Türkiye'nin katkısını/payını azaltma yolunu seçerse;
1) Tezkere yardımı ve mali piyasalara etkisi azalır. 2) Irak'ın yeniden yapılanmasında Türkiye'nin ağırlığı tartışılır hale gelir.
* * *
Savaş bulutları Türkiye üzerinde toplanırken medyada saygı duyduğumuz çok sayıda kalemin, tahminleri ve temennileri arasında sıkışıp kaldığını izliyoruz. Oysa bize göre görevimiz gönlümüzden geçeni değil yalın gerçekleri yorumlamaktır. Temennimizi (belki de propagandayı?) kendimize saklayıp tahminleri sizlerle paylaşmayı denememiz bu yüzden.