Şemdinli’nin gençleri neden Erbil’de okuyor

BİRİNCİ soru: Şemdinlili bir genç, geleceğini neden Selahaddin Üniversitesi’nde arar?

Elindeki Kürtçe diplomayla Türkiye’de üniversite mezunu sayılacak mı, o da çok zor.

Çünkü YÖK’ün yabancı üniversitelerden alınan diplomaları ‘denk’ sayması için iki şartı var:

1) Uluslararası kabul, 2) Öğrencinin Türkiye’de üniversite sınavını kazanmış olması.

YÖK’ün tespitine göre Selahaddin Üniversitesi ilk koşulu yerine getiriyor. Ama Selahaddin’de okuyan öğrenciler arasında Türkiye’de üniversite sınavını kazanan parmakla sayılır. Diğerlerinin diplomalarını kabul etmek, ‘fırsat /images/100/0x0/55ea8942f018fbb8f886640aeşitliğine aykırı düşeceği için’ mümkün değil.

İkinci soru:
Dört yıl sonra elinde geçersiz diplomayla Şemdinli’ye dönen genç ne yapacak?

Hálá lise mezunu sayılacak ve muhtemelen askerlik sorunu yaşayacak bu gencin bırakın Türkiye’nin büyük kentlerini, küresel ekonomiye sunacağı hangi meziyeti ve mesleği olacak? Türkiye’ye dönemezse Güneydoğu kaynaklı ve tek yönlü beyin göçü trafiği nasıl önlenecek/dengelenecek?

Hani Türkiye cazibe merkeziydi

DİYORUZ ki; Türkiye bölgesel güç ve cazibe merkezi. Ama bizim gençler okumaya Kürt illerine gidiyor, tersi değil.

Diyoruz ki; birlik ve beraberlik içinde yaşamalıyız.

Ancak entegrasyonun en temel iki kozunu kullanamıyoruz, eğitim ve iş imkánı sağlayamıyoruz. Zaten Güneydoğu’da bitmek bilmeyen stajım sırasında kavradığım tek gerçek, orman ile ağaç çelişkisidir. Herkes Kürtler hakkında konuşur ama tek bir Kürt’ü düşünen çıkmaz.

Alt kimlik, üst kültür, çapraz bağ, diyagonal temas.

Hepsi iyi güzel de, Şemdinlili genç üniversiteyi nerede okuyacak?

Bu soruya kafa yormaya nedense hiçbir mütefekkir tenezzül etmez.

Gelin daha güzel bir Diyarbakır hayal edelim

BİR üniversitesi olsun; İngilizce, Arapça ve Farsça eğitim versin. Bölgenin en muteber diplomasını dağıtsın. Yabancı öğrenciler çarşıya pazara bereket getirsin, eğlence yerleri açılsın.

Bir havaalanı olsun; Erbil seferlerini dünyaya bağlasın. Kuzey Irak’tan binlerce turist ABD’ye, Avrupa’ya uçmadan bir gece Diyarbakır’da kalsın, alışveriş yapsın, eğlensin.

McDonald’s’a rakip çıksın; Belediyeye komşu McDonald’s kalsın ama Kaburgacı Selim Usta da bölgesel zincir haline gelsin, rakip çıksın. Yöresel lezzeti küresel kılsın!

Ham hayal demeyin, elinizin tersiyle bir kenara itmeyin.

Unutmayın ki daha yüzyıl önce Anadolu’nun dört bir yanında yabancı dilde eğitim veren onlarca misyoner okulu vardı. Laik Cumhuriyet geri mi kalacak?

Zaten duyduğuma göre, Bilkent Rektörü Ali Doğramacı, Van ve Malatya ile diğer iki Güneydoğu ilinde toplam dört adet İngilizce eğitim veren lise açacak.

Demek ki hayal edince oluyor!
Yazarın Tüm Yazıları