Ankara-WashIngton BAŞLIKTAKİ ifade Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ait... Ama sakın heyecanlanmayın.
Abdullah Gül cumhurbaşkanlığı seçimini kastetmiyor, 16 yıl önceye dönüyor.
Siyasete ilk kez adım attığı 1991 genel seçimini hatırlıyor:
- O zaman partinin (Refah) oyu yüzde 7-8. İl barajı da var. Nasıl olsa seçilemem diye çalıştığım İslam Kalkınma Bankası’ndan sadece bir ay ücretli izin istedim. Zaten hanımla anlaşmamız da öyle. Seçimden sonra döneceğiz. Adaylıktan bir hafta sonra anketlere göre seçileceğimi anlayınca çok şaşırdım. Seçileceğimi bilsem kesin aday olmazdım. Zaten bunu o zamanki arkadaşlarım da biliyordu.
Peki seçilmese ve 11. Cumhurbaşkanlığı’na giden yola girmese ne yapacaktı?
Kendi ağzından dinleyelim:
- İslam Kalkınma Bankası’nda imkánlar iyi, çocukların eğitimleri filan. Dünyayı dolaşıyoruz. Ayrıca maaşlar da iyi. Hiç unutmam ilk maaşımla 1983 yılında bir Honda Accord otomobil aldım.
* * *
Cumhurbaşkanı’nı zaman tüneline sokan soru Milliyet Genel Yayın Müdürü Sedat Ergin’den geldi.
Sedat Ergin, Cumhurbaşkanı’na ABD’ye ilk kez ne zaman ayak bastığını sordu... Gül önce hatırlayamadı.
Ama sonra anlaşıldı ki ABD’ye ilk olarak 1991 seçiminden hemen sonra Necmettin Erbakan’la birlikte gelmiş.
"Peki" diye bastırdı Sedat Ergin,"16 yıl sonra cumhurbaşkanı olacağınızı hiç düşündünüz mü?"
Gül de bırakın Çankaya hayalini mebus olmayı bile istemediğini bu vesileyle anlattı. Sonra sıra Abdullah Gül’e geldi. Bu kez de Gül o dönemin iki parlak Washington muhabiri Sedat Ergin ve merhum Ufuk Güldemir’le ortak anılardan söz etti. Mesela Ufuk, ABD ziyaretinde Erbakan’ın kılık kıyafetini çok beğenmiş, "Hoca Alman politikacısı gibi" diyerek iltifatını esirgememiş.
* * *
Abdullah Gül’ün Çankaya’ya gelen hediyeleri ne yapacağı günlerdir yazılıp çiziliyor. Gül’ün siyasi yaşamında pahalı hediyeleri geri çevirdiği bilinir, kızının düğün takılarını şehit ailelerine bağışladığı da hatırlarda.
Peki o zaman neden hediye listesini açıklamıyor? İşte Gül’ün yanıtı.
- Şundan dolayı: Bir tek o olsa, kaydı tutuluyor zaten, açıklayın derim. Ama kimisi çıkıyor, ’Cumhurbaşkanı şuna cevap versin.’ Ertesi gün başkası, ’Yılbaşında Cumhurbaşkanı gibi hediye almayın’ diye yazıyor. Rahatsız oluyorum. Ayrıca birisi geldiğinde, hemen ’Ne getirdi?’ diye bakmıyorum tabii... Hediyeleri Kayseri’de kuracağım müzeye vereceğim.
Silahlar lobide kaldı
BEYAZ Saray gündeminde Pakistan da var mı? "Tabii" diyor Cumhurbaşkanı ve devam ediyor: "Pakistan’a turistik gezi yapmadım. 6 ayrı düşman grupla otelde görüştüm. Hiçbiri birbirine rastlamadı. Hepsi silahlı geldi. Ama silahlar lobide kaldı. Navaz Şerif ile merhum Butto ilk görüşmelerini bizim vesilemizle yaptı."
Özal’ı ve Rusya’yı okuyor
ZAMAN ’dan Ekrem Dumanlı Cumhurbaşkanı’na ne okuduğunu soruyor. Gül, biraz hafif kitapları yatakta bitirdiğini, ciddilerini çalışma odasında okuduğunu anlatıyor. İlk kategoride yeni makamına uygun kitapları seçiyor. cumhurbaşkanlarının anılarını ve hakkında yazılanları okuyor. Turgut Özal’la ilgili kitaplar başucunda duruyor. "Bir de merakım vardı. Rusya’da, Orta Asya’da rejim çöktükten sonra 10 yıl içinde nasıl bu kadar zengin çıktı" diyor ve ekliyor: "Geçen yaz Mehmet Şimşek’e sordum. ’O konuda bir kitap var’ dedi, buldu getirdi. İsmi ’Sale of the Century’ (Yüzyılın Satışı).Şimdi onu okuyorum."