ANKARA GENELKURMAY Başkanı’nın basın brifinginde Ankara temsilcileri ile kuvvet komutanları aynı masayı paylaşıyor. Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın tam karşısındaki dev ekranda kare hiç değişmiyor.
Cemseyle operasyondan dönen askerler bize bakıyor. Belki de hepsinin objektife baktığı an perdeye yansıdığı için sanki göz teması kuruyoruz gibi geliyor bana.
Orgeneral Büyükanıt, bir ara perdeyi gösteriyor, altyazıyı da okuyor: "Yorgun ama mağrur askerlerimiz... En soldakine belki dikkat etmediniz. Sağ gözü kapalı."
* * *
Geçen çeyrek asırda çok sayıda sınır ötesi harekát izlemiş bir gazeteci sıfatıyla Büyükanıt’ın ikon fotoğraf seçimine katılıyorum. Çünkü operasyonun hava ve arazi koşullarını iyi anlatıyor.
Zaten Orgeneral Büyükanıt da operasyon başarısını aynı eksendeki sorularla izah ediyor:
Neden bu mevsim?
Mevsim seçiminde öngörülebilir risk aldık. Ancak bu mevsimde PKK patlayıcılarını kullanamıyor. Dolayısıyla tek bir mayın zayiatı vermedik.
Kim fazla etkilendi?
Soğuk hava koşulları Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çok PKK’yı etkiledi. Çünkü bizim teçhizatımız daha iyi. Birliklerimizin fiziki güç ve eğitimleri yüksek.
Neden gece çatışması?
Türk birlikleri operasyon süresince gündüz yaya yürüdü, gece çatışmaya girdi. Gece çatışmaları özellikle tercih edildi, PKK en büyük zayiatı geceleri verdi. (Büyükanıt, "Geceler bizim" dedi.)
Niçin Kandil yerine Zap?
Kandil, Türk sınırından 9 gün mesafede eğitim ve lojistik amaçlı kullanılan bir kamp. Oysa Zap, Büyükanıt’ın tabiriyle "Silahlı terörün beyni".
Hangi birlik havadan indi?
Genelkurmay Başkanı, harekátta PKK’yı şaşırtacak yeni teknoloji ve taktiklerin uygulandığını vurguladı, "Uçan birlikte ilk kez bir alay havadan indirildi" diyerek örnek verdi.
* * *
Kuzey Irak operasyonu sırasında Türk birlikleri ABD işgal gücüyle veya peşmerge ile hiç karşı karşıya geldi mi? Büyükanıt, herkesin merak ettiği bu soruyu da yanıtlıyor:
"Amerikalılar ile sürekli temastaydık. Hiçbir gerginlik olmadı."
Barmerni’deki Türk tanklarının üsten çıkışının sivillerce engellendiği haberlerini de çok ciddiye almışa benzemiyor: "Savaşta bazen aldatma, yanıltma taktiği de uygulanır. Örneğin, Zap’a girmeden Avaşin’i bombaladık ki, o tarafa takviye yollamasınlar. Barmerni’deki tankların bu operasyonda görevi zaten yoktu."
* * *
Genelkurmay Başkanı, özellikle TV kanallarının kilometrelerce uzaktan, örneğin Habur’dan Zap operasyonunu yorumlamalarını biraz tiye aldı gibi geldi bana... Şu örneği boşuna vermedi herhalde:
"Mesela saygıdeğer bir muhabir... Biliyorsunuz Siirt ile Şırnak arasında sivil hava koridoru var. Hava gayet açık, güneşli. Dört motorlu bir yolcu uçağı geçiyor. Muhabir diyor ki, ’İşte insansız hava aracı, görüyorsunuz’. Saat başı haber isterseniz, yanlış kaçınılmaz."