Enis Berberoğlu: PKK'nın sızdığı kitle örgütleri

Enis BERBEROĞLU

Her diktatörün yanında mutlaka sahibini övmekle görevli saray soytarıları hazır bulunur. Bu onursuz mesleğin yakın tarihteki en büyük ustası kuşkusuz Joseph Göbbels'dir.

Propaganda dehası Göbbels sadece Adolf Hitler'i ‘‘halk kahramanı’’ ilan etmekle kalmadı, Musevi düşmanlığını, hatta gaz fırınlarını bile cilalayıp marifet diye sıradan Almanlara satabildi. Hitler'in insanlık suçu dosyaları kabardıkça, Göbbels'in terfileri hızlandı. 1 Mayıs 1945 günü altı çocuğu ve karısıyla birlikte intihar ettiğinde Üçüncü Reich'ın ikinci adamıydı.

PKK Avrupa kanadının ikinci adamı Cevat Soysal gibilerinin ismi geçtiğinde Göbbels'i hatırlamamız boşuna değil.

Cemil ve Mehmet Hoca kod adlarını kullanan 37 yaşındaki Sosyal, PKK'ya daha çocuk yaşta katıldı. Cinayetle suçlandı, kanıt yetersizliği nedeniyle beraat etti. Başka bir suçtan yargılandığında yaşı küçük olduğundan ceza indiriminden yararlandı. Avrupa'ya kaçtıktan sonra propaganda işinde uzmanlaştı, Türkiye'ye dağ kadrosu gönderen örgütler kurdu.

* * *

Cevat Soysal'ın amirlerinden PKK Avrupa eski sorumlusu Kani Yılmaz bir süredir Kuzey Irak'ta örgüt tarafından gözetim altında tutuluyor. Yılmaz gazete haberlerine göre PKK için toplanan bağışların bir bölümünü zimmete geçirdiği iddiasıyla sorgulanıyor.

Zaten örgütün dağ kadroları ve Avrupa kanadı arasında ciddi görüş ayrılığı yaşanıyor. Yıllardır Avrupa'daki arkadaşlarının siyasi çalışma yaptığına inanan silahlı kadro Abdullah Öcalan'ın boş bavul gibi bir Avrupa ülkesinden diğerine yollanması karşısında hayal kırıklığına uğradı.

Öcalan bile aynı konuda, ‘‘Avrupa ülkeleri benim yüzümden binlerce kişiyi mülteci olarak kabul ederken, bana iltica hakkı tanımadı’’ diye yakındı. Soysal'ın yakalanması, PKK'nın çok sıkıntılı bir dönemden geçen Avrupa kadroları açısından telafisi zor bir darbe sayılmalı.

* * *

Milli İstihbarat Teşkilatı, Cevat Soysal operasyonu konusunda adına yakışan bir ketumiyet gösterdi. Ancak MİT tarafından yapılan yazılı açıklamada yer alan bir paragraf dikkat çekiciydi:

‘‘Ayrıca özellikle MED TV'nin kapatılmasından sonra yandaşlarına ulaşmada zorluklar ile karşı karşıya kalan terör örgütünün bu boşluğu, Türkiye'deki demokratik kitle örgütleri içerisindeki legal görünümlü unsurlara Cevat Soysal tarafından verilen talimatlar ile doldurmaya çalıştığı, dolayısıyla Cevat Sosyal'ın konumunun bu noktada da ön plana çıktığı gözlenmiştir.’’

Satır aralarına sıkışan bilgi bellidir: PKK büyük kentlerde tutunmak için bazı demokratik kitle örgütlerine sızdı. Kitlesel eylemler veya bireysel terör için taban oluşturdu.

Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışan Sosyal'ın bu yöndeki bilgilerini savcılık kanalıyla değerlendirmektir. Geçmiş örneklerde olduğu gibi medya marifetiyle yapılan yargısız infazların sonuçları ortadadır.