ANKARA ŞU andan Bush-Erdoğan görüşmesine kadar geçen sürede ne söylense tahminden öteye gitmez. O yüzden güncelin yanı sıra asıl tehlikeyi de ıskalamayalım istedim.
Yabancı (ve hatta yerli medyanın bir bölümü) PKK’yı mercek altına alırken yanlışa düşüyor: Tıpkı büyüteç gibi PKK’yı olduğundan büyük gösteriyor.
Bakın Irak Hükümet Sözcüsü Ali El Debbağ ne diyor:
"PKK’yı durdurmaya gücümüz yetmez, Türkiye’nin gücünü bile aşıyor."
Iraklı Sözcü’nün kastının ne olduğunu tabii ki bilemeyiz. Ama mevcut Türkiye yasalarına göre sözleri terörü övme suçuna bile girebilir.
* * *
PKK’nın gücüne ilişkin yorumlara itirazımızı hamaset niyetine bağlamayın.
Önce bir gerçeğin altını çizelim: Düzenli orduya karşı çete hareketi başarılı olamaz. Yakın tarihte (genellikle yanlış bilinen) örnekleri ortadadır.
ABD’nin 500 bin kişilik ordusu, Vietnam’da gerillaya yenik düşmedi.
Haklısınız filmlerde hep Vietkong’a karşı dövüşen rambolar vardı, ama;
ABD daha ilk günden itibaren komünist Kuzey Vietnam’la savaştı, bombaladı.
ABD, Güney Vietnam’dan çekilirken Saygon’u Vietnam Halk Ordusu işgal etti.
Ezcümle, ABD Ordusu’nun asli düşmanı başka bir düzenli orduydu, sakın unutmayın.
Bu örnek yetmediyse ABD’nin Vietnam’dan 30 yıl sonra saplandığı batağa bakalım.
Irak direnişçileri ülkeyi kan gölüne çevirdi, ABD savaştan fazla kayıp veriyor.
Ama şöyle bir düşünün, direnişçiler ABD ordusunu ülkeden atabilir mi?
Tabii ki hayır... Düzenli bir orduyu ancak başka bir ordu yener. ABD’nin Irak işgalinden sonra tırmanışa geçen İran korkusu biraz da bu yüzden!
* * *
Vietnam Savaşı’ndan bu yana bilinen başka bir gerçek daha vardır:
Çetenin sınır ötesi desteği varsa bitirilmesi zor olur.
İşte Ankara’nın Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığını hedef alması bu nedenledir.
Eğer PKK’nın Irak’taki lojistik ve insan kaynakları kesilirse...
Tabii ki PKK tamamen bitmez, ama büyük darbe alır, güçten düşer.
Ne var ki PKK’nın tarihe karışması sadece askeri mücadeleyle mümkün değildir.
Eğer Türkiye AB’ye üye olur, ülkede demokrasi ve refah katlanırsa...
Tıpkı İngiltere’de 150 yıllık savaşın ardından gelen barış gibi.
Biz de PKK belasından kurtuluruz. Umarım.
Listede Barzani yok
BİRKAÇ haftadır Irak’ın kuzeyindeki sitelerde bir haber dolaşıyor.
Türkiye’nin Irak Hükümeti’nden PKK liderlerini istediği malum.
Aynı listede Mesud Barzani’nin oğlunun da bulunduğu ileri sürülüyor.
Mensur Barzani, Irak’ın kuzeyindeki istihbarattan sorumlu güçlü bir isim.
Türkiye’nin oğlunu resmen istemesi, Mesud Barzani’ye savaş ilanı sayılıyor.
Ne var ki şu sıralar Irak’ın kuzeyinden yayılan çoğu haber gibi bu da yanlış.
Üstelik haberi yalanlayan Türk makamları değil, Kürt asıllı Iraklı Dışişleri Bakanı. Ali Babacan’ın geçen haftaki Bağdat ziyaretinde ev sahipliği yapan Hoşyar Zebari’ye ortak basın toplantısında soruldu:
- Türkiye, Mesud Barzani’nin oğlunu istedi mi?
- Türkiye bizden Irak vatandaşı olan kimseyi istemedi.