ANKARA-PİYASALARDAKİ son dalgaya baktığımda aklıma nedense Van’ın Gevaş İlçesi’nden dünya medyası gündemine tırmanan toplu intihar eylemi geliyor:
"İlginç olay, İkizler Köyü Sulan Mevkii’nde meydana geldi. Köyün 26 hanesine ait 1480 koyunu otlatan çobanların gözleri önünde, yaşlı bir koyun karşı yamaca geçmek için kendini uçurumdan boşluğa bıraktı. Ardından da koca bir sürü onu takip ederek aynı uçuruma atladı. Çobanların koyunları engelleme çabaları sonuçsuz kaldı. 450 koyun ezilip ölünce üzerlerine düşen diğer koyunlar kurtulmayı başardı."
Türk koyunlarının kaderi İspanya’dan Çin’e kadar yankı buldu. Guardian, The Sun, USA Today, China People’s Daily ve Los Angeles Times gibi gazeteler haber ve fotoğraflar yayımladı.
Ama bugün aynı gazeteler, Türk piyasasındaki toplu ekonomik intihara aynı ilgiyi göstermiyor, itidal çağrısı yapmıyor. Üstelik bu kez uçurumda telef olan Türk koyunları değil, yabancıların parası!
Kaba bir hesap yapalım... Mayıs başı itibarıyla Türkiye’deki kısa vadeli sermaye hareketi (sıcak para) bakiyesi 40 milyar dolar düzeyindeydi.
Kur kaybı yüzde 25-30 desek, 10-12 milyar dolar.
Faiz ve borsa kaybı da 7-8 milyar dolar.
İki aydaki kayıpları anaparanın yarısı kadar.
Ama hálá yangın kapısında üşüşüp birbirini ezenlerin paniğiyle hareket ediyorlar. Kuru ve faizi yukarı çekerek zararı katlıyorlar.
Sürü psikolojisinden kurtulup Türk piyasasının sunduğu reel faizi ve kur seviyesini fark etseler, belki zararına çıkıştan vazgeçip, yeni para girişi vaktinin geldiğini bile görecekler.
Bir de içeriye tavsiyemiz var. Teşbihte hata olmaz, kimse alınmasın.
Gevaşlı koyunların uçuruma atlamasını önleyemeyen çobana ne oldu bilmiyoruz ama piyasaların yeni çobana ihtiyaç duyduğu ortada!
Günün şakası
Biliyorsunuz, Merkez Bankası cuma günü piyasaya biri sabah, diğeri akşam saatlerinde iki kez müdahale etti. Müdahaleye ara verilmesinin mutlaka teknik bir nedeni vardır; ama yabancı bir aracının şakası Merkez’e bakışı ele vermesi açısından önemliydi: "Cuma namazı için ara vermiş olmasınlar.
Bozulan AB koalisyonu
AKP iki ayda aniden yabancıların gözünde nasıl irtifa kaybetti sorusunun yanıtına hiç kafa yordunuz mu? Bendenizin basit bir analizi var:
AB Koalisyonu 3 Ekim’den sonra bozulunca AKP hem ortaklarından, hem de Batı nezdinde muteber tanıklarından oldu.
Şöyle ki, AKP iktidara geldiğinde İstanbul sermayesi ve medyanın büyük bölümüyle AB Koalisyonu oluşturdu. AKP bu sayede aradığı siyasi meşruiyeti yakaladı, iş dünyası AB çapasıyla işleri düzeltti, medyada haliyle fazla eleştiri yer almadı. Ama 3 Ekim’den sonra işler değişti, AKP yola devamda isteksizliğini gizleyemedi, herkes kendi yoluna ayrıldı. AKP, Batı’yı rahatsız eden radikal görüntüleriyle ortada, çıplak kaldı. Elálemi korkutan manzara bundan ibarettir. Yeniden AB ipine yapışılır, eski koalisyon kurulmak istenirse eski başarı sağlanır mı, bana sorarsanız artık biraz zor.