Paşa’nın Irak analizi

ANKARAGENELKURMAY Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın basın brifinginin sınır ötesi operasyonla ilgili bölümünü dün aktardık, Irak analizini bugüne sakladık.

Mesela, Paşa’nın Mesud Barzani’nin niyeti hakkında fikri değişti mi?

Yine Barzani ile görüşmeme kararında yumuşama var mı?

Her iki sorunun yanıtı da olumsuz, çünkü;

Büyükanıt Paşa, Mesud Barzani’nin tıpkı babası Molla Barzani gibi bağımsızlık hedefini saklamadığını, ancak koşulların şimdilik izin vermediğini açık açık söylediğini hatırlatıyor.

Barzani ve Talabani ile teröre (PKK) destek verdikleri gerekçesiyle görüşmenin bir anlamı olmadığına inanıyor. Ancak kimseye de "görüşme" demiyor, karışmıyor.

* * *

Türk Genelkurmayı belli ki Irak’taki günlük politikayı yakından takip ediyor. Bağdat yönetimi üstündeki Kürt baskısının giderek artması endişeyle izleniyor.

Büyükanıt, Kürtlerin Türk-Irak güvenlik antlaşmasını zora sokacak güçte olduğunu anlatıyor:

"Irak İçişleri Bakanı geldi, bizimkilerle protokol görüşmeleri yapıyor. Bakıyorsunuz Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari (Kürt) Bağdat’tan arıyor, müdahale ediyor, engel çıkartıyor."

ABD ordusu, Irak’ın kuzeyinde bazı bölgeleri peşmerge kontrolüne bıraktı. Peşmerge aynı zamanda Bağdat’ın güvenliğine de yardım ediyor. Yaşar Paşa ilginç bir bilgi aktarıyor: "Kuzeydekiler güneye gidebiliyor ama güneydeki askerin kuzeye çıkması yasak!"

Paşa son olarak Irak Meclisi’nden bir türlü geçmeyen petrol yasasını hatırlatıyor. "Irak’ın kuzeyindekiler yasayı beklemeden antlaşmalar imzaladı" diyor, ardından gülerek ekliyor: "Üstelik anlaştıkları şirket de Amerikalı (Hunt Oil). ABD çok kızdı deniliyor ama inanmak çok zor."

* * *

Yaşar Paşa’nın Irak’ın geleceğine ilişkin giderek kötümserleştiğini gözlüyoruz. "Irak fiilen 3 parça" diyor ve yakın geçmişten çıkardığı dersi paylaşıyor: "Gevşek konfederasyon deniliyor. Bakıldığında bu model hiçbir yerde tutmamış. Ya üniter yapıya dönüşmüş veya parçalanmış."

Yani Paşa, Irak’ın kuzeyi için federe devleti bile iyimser ihtimal sayıyor.

Askeri simit ve salep

SİMİDİN iyisini arayanlar ekmek fırınında pişenden hayır gelmeyeceğini bilir. Çünkü iyi simidin tahini yanmaz, susamı kıvamında olur. Tıpkı Genelkurmay’da ikram edilen simit gibi. Karargáhın pişirdiği, ne başkentin susamı az simidine benziyor, ne de İstanbul’un yanık halkasına.

Bu çıtır tadın mimarını sorduk. Hem İkinci Başkan hem de Genel Sekreter’in özel merakıymış simit. Bir de salepleri ile övünürlermiş, misafirlerine duyurulur.

Hani sınır ötesi bir işe yaramazdı

BU köşede defalarca, "Sınır ötesi tabii ki PKK’yı bitirmez ama çok zayıflatır" diye yazdık.

Yaşar Büyükanıt Paşa’nın verdiği rakamlar bizi haklı çıkardı. Şöyle ki:

PKK 1984 yılında terör eylemlerine 300 kişiyle başladı. 1989 yılına kadar büyüdü ve dağ kadrosu sayısı 4 bin 845’e ulaştı.

Halepçe katliamını ve Birinci Körfez Savaşı’nı takip eden Kürt göçleri PKK’ya yaradı, sayıları aniden 8 bin 750’ye tırmandı. Örgüt aynı yıl 10 bin kişilik hedef koydu.

1992’de Türk ordusu ilk geniş kapsamlı sınır ötesi operasyonu düzenledi, 2 bin 510 terörist etkisiz hale getirildi. 1995 ve 1997 harekátlarıyla PKK’lı sayısı 4 bine kadar geriledi.

Demek ki üç harekátla PKK yarı yarıya güç kaybedebiliyor.
Yazarın Tüm Yazıları