GALİBA her siyasetçiyi kovalayan bir hayalet var... Süleyman Demirel korkusu merhum Turgut Özal’ı iflah etmedi.
Erbakan Hoca’nın gölgesi son kabinenin üzerine fena düştü.
Başbakan yeniden Milli Görüş gömleğini giydi.
* * *
Revizyonun Çankaya Köşkü ile ortak yapım olduğu ortada.
Ama tabii ki başka siyasi denklemler de çalıştı.
Mesela revizyon eğer AKP Kongresi ve TBMM Başkan seçimi sonrasına kalsaydı...
Bülent Arınç kabineye alınır mıydı, açıkçası kuşkuluyum. Nedenini izah edeyim...
Türkiye’de en önemli üç plaka Çankaya, Meclis ve Başbakanlığa ait.
AKP’de üç kurucu ortak kaldı, biri Çankaya’da, diğeri Başbakanlık’ta mukim. Üçüncüsü yani Bülent Arınç, eylül ayında Meclis Başkanlığı’na oynasaydı... Durdurmak zor olurdu; Arınç’ın seçilmesi parlamentoyu kilitleyebilirdi.
Abdullah Gül, iki yıl önce Çankaya seçiminde desteğini esirgemeyen Arınç’tan yana tavır koydu. Başbakan daha büyük tehdidi fark ederek razı geldi, Bülent Abi’nin kabineye dönüşü muhteşem oldu.
Peki MGK’ya girmesi sorun çıkartır mı? Hiç sanmıyorum.
Çünkü Başbakan’ın MGK politikası bireysel çıkışlara izin vermiyor. Her MGK öncesinde kurul üyesi bakanları toplayan Başbakan, gündemi zaten belli toplantı için rol dağılımı yapıyor, işi riske bırakmıyor.
* * *
Her ne kadar Başbakan kriz ve teğet edebiyatını sürdürse de... Belli ki son revizyonda en büyük tırpanı ekonomi bakanları yedi... Biri bile koltuğunu koruyamadı, kibar deyişle en azından kaydırıldı.
Ekonominin yeni patronu Ali Babacan’ın Mehmet Şimşek’le ilişkisi sanıldığı kadar taze mi?
Hiç değil, bu irtibatın en az 7 yıllık mazisi var, anlatalım, bilmeyen öğrensin.
AKP 2002 seçimi öncesinde ekonomi politikasını yurtdışı yatırımcıya anlatmak üzere heyet kurdu, tur düzenledi. Ali Babacan, Şaban Dişli ve Nazım Ekren Hoca yollara düştü. Heyetin ağabeyi tabii ki Nazım Hoca idi.
Ama turun yabancı aracı kurum sponsoru nedense her yerde Ali Babacan’ın konuşmasında ısrar etti.
Tur bittiğinde yabancıların beğenisi Babacan’a Hazine Bakanı koltuğunu adeta hediye etti.
Sponsor aracı kurumdaki muhatap kimdi, herhalde anladınız: Mehmet Şimşek. Babacan o gün bugündür, Şimşek’i yanından ayırmadı, kamuda görev aradı, beceremedi, sonunda siyasete girmesine yardımcı oldu.
İki genç arkadaş yıllar sonra aynı kabinede ekonomik kader ortaklığına girdi.
Ve Nazım Ekren Hoca yine devre dışı, pardon kabine dışı kaldı. Bak şu rastlantıya!
* * *
Son cümlem de Milli Eğitim’e dair.
Bayrak Gülen Hareketi’nden Aile Meclisi’ne geçti.
Dur bakalım neler olacak?
Baskıya isyan
BAŞBAKAN’ın dağınıklığı dünkü TOBB konuşmasına da yansıdı. AKP’nin muhafazakár değerlerine çok yakın duran TOBB tabanı Başbakan’dan iki mesaj bekliyordu: 1) "İşyeri kapanan beceriksizdir" sözüne düzeltme, 2) "Krizi ciddiye alıyoruz" itirafı. Ama Başbakan her iki beklentiyi de karşılamadı. Buna karşılık Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun iş dünyası üzerindeki baskıya isyan eden sözlerinin salonu ayağa kaldırması dikkat çekiciydi.