Paylaş
FARKLI ORTAM
Önce yukarıdaki tabloya bakın. 2001 krizinin en kötü günlerinde göreve gelen eski Hazine Müsteşarı Faik Öztrak diyor ki: "Bizim (ve halen uygulanan) ekonomik program dünyada Türkiye gibi ülkelere sermaye girişinin azaldığı günlerde uygulamaya konuldu. Şimdiyse durum tam tersi, yani sermaye akışı çok güçlü, sorun programda gerekli değişikliğin yapılmamış olması."
ESKİ İLAÇ
2001’de "aman sermaye kaçmasın" mantığıyla hazırlanan program bugünkü döviz yağmuruna tabii ki çare değil. Ama AKP, üretim ve istihdam kaybını telafi amacıyla programı revize edemedi, edemez de. Çünkü AKP, dans ettiği müziği duyamayan balerin gibi. Ekonomiyi IMF destekli Derviş programına, siyaseti AB otomatik pilotuna bağladı, gidişatı kendi performansı sanıyor.
RİSK VE GETİRİ
Üstelik bugünden yakınan asıl yarını beklesin. Dünya ekonomisi 2 nedenle ABD’ye bağlı: 1) Büyüklerden sadece ABD’nin ekonomisi büyüyor, diğerleri ABD’ye mal ve hizmet satıyor. 2) ABD’nin bütçe ve ticaret açığını da başta Çin ve Japonya olmak üzere yine aynı ülkeler finanse ediyor. Ama nasıl? Faiz düşük, risk yüksek.
YÜKSEK FAİZ
Geçen hafta küresel piyasada riske uygun getiri düzeltmesi başladı. ABD’de, AB’de, Japonya’da faizler yükselecek, riske denk hale gelecek. Yani Türkiye gibi ülkelerde tatlı para dönemi kapanacak. Dört senedir döviz yağmurunda boş kovasını dolduran ülkelerin (örneğin Brezilya) işi daha kolay olabilir. Ama ya tarihi döviz açığını umursamayan Türkiye?
Özetle gelecek günlerde;
i) Türkiye gibi ülkelere borç/kredi olarak giren veya borsaya, bonoya akan yabancı para daha pahalı hale gelecek,
ii) üstüne bir de yüksek faiz nedeniyle büyümesi yavaşlayan ABD ile diğer gelişmekte olan ülkelerde Türk ihraç malına talep azalacak,
iii) ama yabancı para muslukları kısılsa bile Türkiye bir süre daha ithalata bağlı cari açık vermeye devam edecek.
Kur, faiz, borsa oyununda son çok yakın galiba!
DİYALOG... DİYALOG
Anlamadım, hibeden rüşvet artık yasal mı?
Helal olsun bizim Meclis’e!
Olsun da, ne yaptı ki?
Japon hibesindeki rüşvet şartını geri çevirdi.
O zaman hibeden rüşvet almak artık yasal.
Yok canım olur mu, mesele ulusal onurumuzdu.
Anlamadım "rüşvet almayacağız" demek onursuzluk mu?
Peki "almayacağız" sözü verince rüşvet kalkacak mı?
Hayır ama bir şehir efsanesi tarih olurdu.
Hangisi?
"Rüşvetin belgesi mi olur, ulan" diyenler utanırdı.
Nevruz dipnotu
Şemdinli iddianamesinde Paşa’nın şahsında Güneydoğu’da savaşan askerin rolü tartışmaya açıldı. Hedefteki isim bir sonraki genelkurmay başkanı adayı olmasaydı kamuoyunda bu kadar yankı bulmazdı muhtemelen. Çünkü TSK iç güvenlik harekátına katılan çok sayıda rütbeli zaten yargı önünde. Güneydoğu’da dağda PKK’lı kovalayacak subayların şevki kırıldı. Komutanlar tanıdık gazilere, "Motivasyonu nasıl artırırız" diye sual ediyor. Önümüz nevruz, bizimkisi dipnot o kadar.
Paylaş