ANKARA BAŞBAKAN Yardımcısı ve Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, yakın takip altında.
Kendi ifadesiyle "tadını bilmediği" şaraba hoşgörüsü, Anayasal laiklik tarifi, eşinin başörtüsüne yorumu, bizzat kendi partisinde isyan manifestosu sayılıyor. Şener’in her demecinin satır aralarında "lidere ihanetin" ipuçları aranıyor. İşbu ruh halinden ötürü, Bakan Şener’in ATV’de Tuba Atav’la söyleşisi, niyet avcıları için zengin malzeme yaratacağa benziyor.
Çünkü Şener bu söyleşide; eşi Berrin Hanım’ın türbanı için "(eşim)Hayatının her evresinde kendi kıyafetiyle ilgili konularda kendisi karar verir. Benim iradem belirleyici olmaz" ifadesini kullandı.
Biliyorum ki bu masum cümleler Şener’in CHP yardımıyla Çankaya’ya hazırlandığı paranoyasına kapılan AKP cemaatinde "muhafazakárlara dönük balans ayarı" olarak algılanacak.
Yine eminim ki müzmin AKP muhalifleri de "Bakın gördünüz mü, teoride bile başı açık kadına tahammülleri yok" sloganıyla iman tazeleyecek.
Ne yazık ki eser miktarda saha müşahidi, "Yahu aslında adamın lafı malumun ilamı, insan hakları ve evliliğe saygının gereği" diye düşünecek. Ben nasıl ki başı açık eşime karışmıyorsam, Şener de türbana karışmıyor. Yani hepimizin korkulu rüyası olan eşinin-kızının başını zorla kapatan erkek rol modeline karşı çıkıyor. Aslında bu tavır;
her kritik atamada -tabii ki erkek olma şartından sonra- türban kriteri uygulayan zihniyete de,
Danıştay cenazesine gelen başörtülü genç kızı önce protesto edip başını açınca kucaklayan yobazlığa da en anlamlı yanıttır.
Tabii ki anlamak isteyene!
Almazsak, kurtuluruz
Haziran enflasyonu korkulduğu kadar çıkmadı. Üreticiler kur zararını cebimize henüz yansıtamadı. Peki toptan fiyatlar ne zaman sokağa düşer biliyor musunuz? Siz tükettiğinizde... Eğer talep yoksa emin olun fiyat artmaz. O yüzden belki de ilk kez bu köşede "önümüzdeki birkaç ay tüketirken dikkatli olun" diyoruz. Fiyatı artan ürünü satın almayın çağrısı yapıyoruz.
Herkes formasını açıklar mı
TARAFLARI çok önemli değil ama matbuatta hazin bir tartışma var.
Bazıları her nedense yazarları cinsel tercihlerini açıklamaya davet ediyor. Diğerleri okurun bu bilgiden mahrum kalmasını sakıncalı bulmuyor. Meseleyi sulandırmak istemem ama aklıma takılan soru belli: Medyada yazan çizen herkesin forması belli de, sıra mahrem kimliklere mi geldi? Mesela spor yazarları hangi takımı tutuyor, hangi futbolcunun transferine çalışıyor, nemalanıyor. Ekonomi yorumcularının isimlerinin yanında asıl gelir kaynağı olan şirket ve/veya banka isimleri yazılıyor mu? Hangi yazar hangi partiden vekillik bekliyor, hangisi eski bakan. Önce bu gibi herkesin bildiği sözde sırları halledelim, sonra çok lazımsa cinsel seçimlere geliriz. Üstelik kimin gömleğinin altında süpermen forması var, kimin nüfus káğıdı pembe çıkar orası hiç belli olmaz.