ÇOK değil 5 yıl önce tamamı Adanalı, akraba ve okumuş dört genç kendi zevklerini rehber edip ve fakat profesyonelce restorant işletmeciliğine adım attı.
Levent'teki Tike isimli yeni restoranta ilk ay günde ortalama 155 müşteri uğradı, ikinci ay aynı rakam 188 kişiye yükseldi. Üçüncü ayın sonunda ortalama günlük 300 kişilik müşteri çıtası yakalandı ve korundu.
Tike'nin kurucu ortağı Mehmet Ali Burduroğlu ‘‘Beş yılda bir milyon 200 binden fazla müşteriye hizmet verdik’’ diyor.
Tike'nin o tarihte çok yaygın olan kadife perdeli, kristal avizeli lüks ve lezzetli kebapçılardan farkı neydi? Burduroğlu anlatıyor:
‘‘Biz dört ortak ne isteriz diye düşündük, fark kendiliğinden ortaya çıktı. Mesela ‘yemekten önce bir aperatif almak hoşumuza gidiyor' dedik, böylece Amerikan bar fikrine vardık. Yemek arasında sorbe servisi, yemekten sonra konyak ve kahve ikramı da öyle.’’
‘‘Müşteri bu farkı algıladı ve satın aldı mı?’’ sorusu geliyorsa aklınıza, Burduroğlu’nun yanıtı hazır: ‘‘Bizim restoranlarda ortalama oturma süresi birbuçuk-iki saati buluyor. Yani rakiplerimize göre çok daha uzun oturuluyor, hizmet alınıyor.’’
20 DOLARLIK HİZMET
Tike'nin dört ortağı yani Burduroğlu, Seha ve Orhan Tekin kardeşler ile Ferhat Yeşilfırat tarafından konulan standartlardan birisi de fiyat:
‘‘Tıpkı yabancı zincirler gibi kafamızda sunduğumuz hizmetin bir fiyatı vardı. Belki piyasaya göre yüzde 10-15 pahalı ama kesinlikle hak edilmiş ve ödenebilir bir fiyat. Biz bu fiyatı 20 dolar olarak saptadık. Kriz günlerinde kur nedeniyle bu rakam 12-13 dolara kadar düştü. Bugün ortalama 17 dolara geldi. ’’
Tike'nin beş yıl önce açtığı Levent'teki ilk restorana Şaşkınbakkal (2000), Güneşli (2001), Nişantaşı (2002) ve Ankara (2003) eklendi.
Türk değil Akdeniz mutfağını satıyoruz
Tike aralık ayının sonuna kadar Atina'nın Kifisia semtinde bir restorant açacak. Kurucu ortaklardan Mehmet Ali Burduroğlu, Atina projesini küresel vizyonla izah ediyor: ‘‘Önce İstanbul restoranı olmak istedik, sanırız becerdik. Sonra Ankara'ya açılarak Türkiye'nin restoranı olmayı denedik. Atina projemizle de bölgesel marka olmak için ilk adımı atıyoruz.’’
Bölgesel restoran iddiası mönüde de farklılık yaratacak. Burduroğlu anlatıyor: ‘‘Biz aslında Türk değil Akdeniz mutfağını satıyoruz, satacağız. Dolayısıyla Atina'da mönüye çerkez tavuğu gibi Osmanlı lezzetlerini, fava gibi mezeleri ve Güllüoğlu baklavasını da ekleyeceğiz.’’
160'ı kapalı alanda, 160'ı da açık havada toplam 320 müşteriyi ağırlayacak kapasitedeki Atina restoranında Tike'nin ortaklık payı yüzde 25 olacak. Devamını Burduroğlu'ndan dinleyelim:
‘‘Gelecek restorana hangi payla ortak olacağımıza ayrıca karar vereceğiz. Belki hiç hissemiz olmaz, belki de tamamını alırız. Ama asıl ortaklığımız işletmeci şirkette. Tike markasını pazarlayacak o şirkette bizim payımız yüzde 50, yabancılarınki yüzde 50.’’
Tike aslında yabancı damak tadıyla İstanbul'dan tanışık. Burduroğlu'na göre yabancılar arasında en fazla İsrailli müşterileri var. Genellikle pirzolayı tercih eden İsraillileri Yunanlılar, ABD ve Avustralya vatandaşları ile Japonlar izliyor.
Singapurlu şirketten ortaklık teklifi geldi
Tike'nin ortaklarının gönlünde küresel bir şirket yatıyor. Küreselleşmenin yolu da yabancı ortaklıktan geçiyor. İki yıl kadar önce Singapurlu bir şirket Tike'ye ortak olmak istedi, ancak müzakerelerden bir sonuç alınamadı. Mehmet Ali Burduroğlu, büyüme hedefini şöyle koyuyor: ‘‘Tike ortakları olarak belki 10 restoran daha açarız. Ama yaşarken kesinlikle 100 Tike'yi göreceğime inanıyorum. Bu hedef de ancak yabancı ortaklıkla mümkün. Bugün binin üstünde restorana sahip küresel zincirler var.’’
Paket servisi altıncı restoran gibi çalışıyor
2001 krizinde Tike'nin cirosu yüzde 18 geriledi. Satışları canlandırmak için başlatılan paket servisi kısa zamanda tuttu. Tike ayda 3 bin 500 işyeri veya eve paket servisi yapıyor. Ortalama üç kişi hesabıyla 10 bin müşteriye hizmet veren paket servisi altıncı restoran gibi çalışıyor. Pakette en fazla talep dürümün Adana'daki adıyla Zurna'ya geliyor.
Paket servisindeki başarı Burduroğlu'nu yeni projesi için cesaretlendiriyor: ‘‘Tike'de biz ne satabiliriz. Alakart yemeği zaten veriyoruz. Paket de tuttu, şimdi sıra fast food'a geldi.’’
BİLGİSAYARLI YÖNETİM
42 yaşındaki Mehmet Ali Burduroğlu beş restorandaki her satışı, malzeme eksikliğini bilgisayar sistemiyle takip ediyor. Bir TV programına dizüstü bilgisayarıyla çıkıp satış grafiklerini, ciro gelişimini ekrana yansıtınca ‘‘laptoplu kebapçı’’ diye anılmaya başladı. Burduroğlu, Atina restoranını internet üzerinden video bağlantısıyla izleyebilecek.