Kuzey Irak tezkeresi çıkarmanın tam zamanı

SANKİ kör talih sonunda Irak'ta yüzümüze güldü, öyle değil mi?.. Baksanıza, bir taşla kaç kuş vurduk. Hem Türk askeri ölmeyecek, hem de ABD ile aramız bozulmayacak, hatta belki de gönlümüzü almak için 8.5 milyar doları peşin ödeyecek.

Hayal treninizin hızınızı kesmek istemeyiz ama yine de sormak zorundayız: Türkiye sizce Irak'a neden asker yollayacaktı? a) Ulusal çıkarları zorunlu kıldığı için, b) ABD ile barışmak amacıyla.

Eğer b şıkkını işaretlediyseniz mesele yok demektir. Çünkü Türkiye'nin Irak denkleminden silinmesi kararı Ankara-Washington ortak yapımıdır.

Ama eğer a şıkkını seçen azınlıktaysanız kara kara düşünme vaktidir. Çünkü bilin ki; 1) Türk askeri en kısa zamanda Kuzey Irak'tan da çekilmek zorunda kalacak, 2) Eve Dönüş Yasası ile dağa dönen kadrolar boş durmayacak, 3) Kuzey Irak'taki 5 bin silahlı PKK'lı çifte bayram yaşayacak.

Çaresi yok mu, tabii ki var. Yeter ki ‘‘Irak'a ABD askeri olarak gitmeyeceğiz’’ diyen hükümet, sözünün eri olsun.

Getirsin süresi eylül ayında dolan Kuzey Irak'a asker yollama tezkeresini TBMM'nin önüne yeniden koysun.

Dost düşman, Türk askerinin emireri olmadığını anlasın!

ABD herhalde dalga geçiyor


TÜRK-ABD ilişkilerinde istikrar ve samimiyet arayanlara basit bir testimiz daha var: ABD, Kuzey Irak'taki PKK kadrolarını tasfiye sözünü ne karşılığında verdi?

a) Türk askeri Irak'a gelsin diye.

b) Türk askeri Irak'a gelmesin diye.

c) Hem gelsin, hem de gelmesin diye.

Doğru yanıt c şıkkı olduğuna göre... Sizce de ABD, Ankara ile dalga geçiyor olabilir mi?

4 X 4 HIZLI OKUMA


Hükümetin Kıbrıs için ne dediğini değil yabancılar, Türkiye ve KKTC ahalisi bile anlayamıyor. O yüzden KKTC'deki seçim sandığı Pandora'nın kutusuna döndü. Ama bu seçimden Denktaş'ın müzakereci konumunu kaybetmesine yol açacak bir sonuç çıkması çok zor, peşinen söyleyelim.

Üçüncü talip giremeyince ihalede iki rakip anlaştı, Tekel için teklifler düşük kaldı. Ama buna da şükür demek lazım. Hiç değilse şirketlerin arkasından başbakan, bakan, medya patronu ve hatta mafya bile çıkmadan bir ihalenin sonuna geldik. Yakın maziye bakınca az iş mi?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a göre mahkemede türban yasağı ‘‘kişisel, tutarsız ve ideolojik bir yaklaşım’’. Eleştirisine saygıyla yaklaşıyoruz, ama bir de sorumuz var. AKP'nin özürlü doğacağı belli bebeğe dahi kürtaj yasağı girişimi de aynı yobaz anlayışın ürünü değil mi?

507 kiloluk eroin operasyonuna Veysel Canan'ın da ismi karışmış. Yakın tarihten bir dipnot: Yüksekova Davası da akrabası Abdullah Canan'ın Hakkari yolunda 17 Ocak 1996'da kaybolması ve 4 gün sonra ilçe yakınlarında ölü olarak bulunması ile gündeme geldi.


Karaman'da her 100 bebekten 65'i teri kokmasın diye ilk yıkamada tuzlanıyor.
Yazarın Tüm Yazıları