ANKARAASLINDA kuşbakışı İsrail izlenimlerimi dün (cumartesi) yazacaktım.
Araya Kraliçe’nin İngiliz sefaretindeki doğum günü partisi girdi. Başbakan Ehud Olmert ile görüşmek üzere iki günlüğüne gittiğim İsrail’de iki Fransız radyocu ile birlikte 3 saatlik helikopter turuna katıldım.
İsrail ve Filistin yerleşim merkezlerini ayıran çit/set veya duvarı -artık adına her ne derseniz- havadan gezdim. Turu düzenleyen ’The İsrail Project’ isimli sivil toplum örgütü, isminden de anlayacağınız üzere güçlü bir Yahudi lobi kuruluşu. Rehberimiz, Olmert’in eski Arap işleri danışmanı ve terör uzmanı Avi Melamed idi. Dolayısıyla meselenin sadece İsrail tarafını dinledim.
700 kilometreyi aşan çit/duvarın büyük bölümü 1967 ateşkes çizgisini takip ediyor. Ancak çitin iki tarafındaki güvenlik şeridi ve bazı taşmalar nedeniyle Filistin’in toprak kaybı söz konusu. İsrail’e göre bu fiziki engel intihar bombacılarını durdurmayı hedefliyor. Rehberimiz Avi Melamed çarpıcı rakamlar veriyor:
1) İsrail’e yönelik terör eylemleri arasında en çok intihar bombacıları can alıyor. İntihar saldırılarının toplam içindeki payı yüzde 5’i geçmiyor, ama sivil kayıpların yüzde 80’i bu saldırılarda yaşanıyor.
2) 2000-2003 arasında yani Batı Şeria’yı çeviren çitin yapımından önce 73 intihar bombacısının eylemlerinde 296 İsrail vatandaşı hayatını kaybetti. Çitten sonra saldırı sayısı 3’e indi kayıplar 26’ya geriledi.
3) İntihar bombacılarının üçte biri yüksek okul mezunu. Kalan üçte biri en az lise eğitimli. Yani intihar bombası eylemcilerinin kara cahil olduğunu gösteren veri yok. Çitten sonra daha karmaşık yollardan geçmek üzere güneye yöneldiler.
İsrail’in en büyük korkusu Hamas’ın Gazze’den sonra Batı Şeria’yı da kontrol altına alıp, komşu Yahudi yerleşim birimlerine yönelik saldırılarını artırması. Yine Avi Melamed’i dinliyoruz:
Son sekiz yılda İsrail yerleşim birimlerine 7 binden fazla roket saldırısı düzenlendi. Bu saldırıların büyük bölümü ev yapımı Kasım roketleriyle yapıldı.
Roket saldırıları özellikle İsrail’in Gazze şeridinden çekildiği 2005 yılından itibaren büyük artış gösterdi. Saldırıların yarısından fazlası bu tarihten sonraya rastladı.
Batı Şeria’nın da Gazze’ye dönmesi halinde Telaviv ve Kudüs de roketlerin menziline girecek.
Kuşbakışı İsrail kazanı etnik/dini cemaatlerin bitişik düzende yaşarken ayrışmaya çalışmalarının ne kadar sancı verici olduğunu gösteriyor. Ülke ve sorunları hakkında ne kadar cahil olsam da, İsrail’den aldığım temel ders bu oldu.
Gözlem
İSRAİL Başbakanlık Binası’nda güvenlik önlemleri doğal olarak çok sıkı. Ama bir kontrol çok dikkatimi çekti. Kol boyunda elektronik çubuğa takılan gözlük silme bezine benzeyen kumaşla önce cep telefonumun yüzeyini taradılar. Ardından her iki elimin de avuç içine ve tersine aynı işlemi uyguladılar. Sebebini ısrarla sormama rağmen söylemediler. Türkiye’de danıştığım polisler bu yöntemi bilmiyor ama bana ayak üstü DNA testi gibi geldi. Ne dersiniz, acaba haklı mıyım?
Türkiye’ye AB masası bakıyor
TÜRKİYE’ye gelen İsrailli turist sayısının 600 bini bulduğunu, bu rakamın nüfusun yaklaşık beşte birini oluşturduğunu... THY’nin her gün İsrail’e 4 sefer yaptığını, çarter seferleri eklendiğinde günlük rakamın 30’a yükseldiğini...
İsrail Dışişleri Bakanlığı’nda Türkiye’nin muhatabının Avrupa Birliği Masası olduğunu... Bazı eski Doğu Bloku ülkelerinin AB üyesi olduktan sonra bile bu masaya bağlanmadıklarını... Türkiye’yi örnek göstererek şikáyetçi olduklarını öğrendim.