KÖRFEZ Savaşı başlamadan iki hafta önce üzerinize afiyet ‘Kürtleri ABD’ye itmeyin’ (3 Mart 2003) diye yazdık. Barzani ile Talabani’nin safı zaten ilk savaştan itibaren belliydi.
Asıl zor olan PKK’da;
bağımsız Kürdistan hayaliyle kan dökmekten vazgeçen,
Marksist refleksle ABD’yi düşman saymayan damarın kabaracağını kestirmekti.
PKK’dan kopma basiretini gösteren Osman Öcalan, ‘ABD ile işbirliği yapmayan Kürt ahmaktır’ vecizesiyle, sağolsun az zamanda bizi haklı çıkardı.
Osman Öcalan -eğer teröre yönelmezse- doğru yoldadır, ancak iki açmazı vardır.
1) Osman Öcalan, Türkiye ve bölgedeki Kürtlere liderlik sıkletinden çok uzaktır. 1993’te Türk ordusuyla meydan savaşını kabul ederek PKK dağ kadrosunun yarısını kaybettiği hálá hatırdadır.
2) Dahası küçük Öcalan’ın hamisi ABD, Türkiye’deki insan haklarına -azınlık meraklısı AB’den farklı olarak- Türk-Kürt ekseninde bakmıyor. ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin her vatandaşının hakkı korunuyor mu?’ sorusuyla ilgileniyor, Kürtçülüğe AB kadar prim vermiyor.
* * *
Kürt siyasetinin yükselen yıldızı Leyla Zana, Kuzey Irak’ta değil Avrupa başkentlerinde dolaşıyor. Zana bir anlamda ikinci şansını kullanıyor. Üstelik bu kez 1991 seçimlerinde TBMM kürsüsünde düştüğü hatayı tekrarlamıyor.
Aslında Ankara, Avrupa Birliği ipine ısrarla sarıldıkça herkesin işi kolaylaşıyor:
Kürtler gevşiyor: Demokratik açılımlarla Güneydoğu’da gerginlik azalıyor. Silahlar susunca Leyla Zana gibi ılımlı isimlerin söylediklerine kulak veren sayısı artıyor.
AB izliyor: Avrupa, siyaset sahnesinde -özellikle Sosyalist ve Yeşiller- Leyla Zana’nın yeni çizgisiyle yoluna devamını AB reformlarının somut uygulama örneği sayıyor.
Kramp geçiyor: Ankara, AB üyelik müzakerelerine başlamış Türkiye’den koparak bağımsızlık ilanı hayaline kapılacak Kürt çıkmayacağı gerçeğiyle rahatlayıp kramplı politikasını bir yana bırakıyor.
* * *
Leyla Zana’nın Avrupalı ve Türk müttefikleri ortada... Muhtemel düşmanları da öyle...
Kandil komutanı Murat Karayılan, Zana’yı tehdit ediyor:
- Leyla artık şöhret olmuş. Onlar Kürt halkının davasına ihanet ediyorlar. Ben ve arkadaşlarım Kürt halkı adına onlara karşı dururuz. Leyla ileri giderse yapılacak tek şey kalır. Onun ne olduğunu hepimiz (infaz mı yoksa?) çok iyi biliyoruz.
İmralı mahkûmu, dağ kadrolarına savaş emrini Zana’nın serbest bırakılması ile eşzamanlı veriyor. Tesadüf mü, yoksa avukatlarına söylediği gibi, ‘Leyla eşittir Kürt sorunu’ denkleminden mi rahatsız? Galiba ikincisi... Çünkü Öcalan’ın Zana’ya mesajı da şantaj kokuyor:
- Leyla ile AB zirvesine kadar yazışmaya devam edeceğim. Diyalog için yeşil ışık yakılması gerekiyor. Aksi halde HPG’yi (örgütün silahlı kanadı) tutamam.
* * *
15 yıl önceki Leyla Zana, Şam’da mukim Abdullah Öcalan’a uydu... Tavrı ayrılıkçı demesek bile birleştirici sayılmazdı. Bugün Zana’nın da kıblesi tıpkı Ankara’daki siyasetçiler gibi Brüksel’dir. İman ettiği aşiret töresi değil Avrupa değerleridir. Hapisten çıktığında ‘Bu Zana AB’ye yakışır’ (13 Haziran 2004) dedik... Eksik söylemişiz, sadece AB değil Kürtler ve hatta belki de Türkler için yeni bir lider yetişiyor.