Konuşmak var anlatmak var

Enis BERBEROĞLU

Poliste kimin ne kadar konuştuğu kadar ne söylediği de önemlidir...

Mesela Haluk Kırcı önce polisi ‘‘Şeker hastasıyım, elinizde kalırım’’ diye tehdit etti, ardından zaten hüküm giydiği Bahçelievler katliamıyla ilgili pişmanlığını anlatmakla yetindi.

‘‘Susma hakkını’’ kullanan Haluk Kırcı'nın verdiği seçici ifadenin üçünçü şahısları suçlayan hatta pek ilgilendiren bir yönü yok.

Oysa bir de Hüseyin Uzun'un durumuna bakın. Uyuşturucu kaçakçılığı ve cinayet iddiasıyla aranan Hüseyin Uzun bir ay önce polise teslim oldu. İfadesinde polis şeflerini uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlayınca ortalık karıştı. Hüseyin Uzun belki daha fazlasını da anlatacaktı, ama şubede öldü, olaya intihar denildi.

Ne Haluk Kırcı, ne de Hüseyin Uzun yeterince konuşmadı, anlatmadı.

Kırcı'yı konuşturamadılar, Uzun belki de konuşturulmadı.

* * *

Yine de Uzun'un anlattıkları en azından iki cinayeti aydınlattı.

Cemal ve Kemal Sarıtaş kardeşler geçen yaz başında on beş gün arayla İstanbul'da vuruldu.

Sarıtaş kardeşlerin dayısı Atabilir Sitoçi, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği ifadede cinayetin aralarında Hüseyin Uzun'un da bulunduğu bir uyuşturucu çetesinin işi olduğunu anlattı, sonuç alamadı.

Aradan altı ay kadar geçti, Hüseyin Uzun teslim oldu. Hüseyin Uzun, Sarıtaş cinayetinin ünlü kabadayı Ayvaz Korkmaz'ın talimatıyla işlendiğini, polise rüşvet verilerek dosyanın kapatıldığını aktardı.

Hüseyin Uzun'un isimlerini verdiği üç polis, ilk cinayetten sonra teslim olan kişinin gerçek katil olmadığın bile bile işlem yaptı.

Karşılığında tam 80 milyar lirayı paylaştı.

Gazete haberlerine göre, önceki gün sorgulanan cinayet masası dedektifi B.Ö. suçlamaları kabul etti. Asayiş Şubesi'nde görevli bir başkomiser ve bölge müdürüyle birlikte rüşvet aldığını doğruladı.

* * *

İlginç değil mi?

Elde itirafçı var öldürülüyor, sanık var konuşturulamıyor. Yerde ceset var, katili diye yanlış adam hapiste yatıyor. Asıl tetikçiler dışarıda dolaşıyor, yeni suçlara hazırlanıyor.

Anlaşılan poliste temizliğin henüz başındayız. Susurluk Çetesi devletle irtibatlı olduğu için adresleri kolay bulundu, tasfiyesi uzun sürüyor.

Organize suç çetelerinin polise nüfuzu daha fazla. Üstelik ‘‘Vatan’’ falan gibi bahaneleri de yok, parayı basıp iş yaptırıyorlar.

Karda yürüyüp izlerini belli etmiyorlar.