Paylaş
Çocuğunuzla aranızdaki farkın alfabenin iki harfi kadar uzak olduğunu biliyor muydunuz... Bu satırların okurunun, Türkiye'nin nüfus istatistikleri göz önünde tutulduğunda ‘‘X kuşağı’’ mensubu olması kuvvetle muhtemel...
Oysa, ‘‘Vallahi şıp demiş babasının burnundan düşmüş’’ veya ‘‘Yok canım tıpkı annesinin kopyası’’ muhabbeti ile sahiplenmeye çalıştığınız sevgili yavrunuz aslında tam bir ‘‘Y kuşağı’’ örneği...
Tam bu noktada muhafazakár damarı kabaran ebeveynler için parantez açalım... (Dostlar, arkadaşlar, babalar... Haşa bu çocuk sizden değil demek istemiyoruz. Bu yazı sadece kültürel kodlarla sınırlı, asla genetik iddia taşımıyor...)
* * *
Devama izin varsa anlatalım...
Efendim, ABD'li aileler 1960'lı yılların ikinci yarısında Vietnam Savaşı'ndan kaçan, suratlarına çiçek resimleri çizip nükleer enerjiyi protesto eden çocuklarını anlamakta acze düşünce tamamına ‘‘X kuşağı’’ adını taktı... X harfi, matematikteki ‘‘bilinmeyen’’ sembolü niyetine kullanılmış olabileceği gibi, dertli ana-babaların çocuklarının üstüne çarpı işareti koyup unutmaları anlamına da geldi. İşte o ana-babaların ahı tuttu ve X kuşağından Y kuşağı türedi...
* * *
Y kuşağı çocukları 1979-1994 yılları arasında doğdu... Yani yaşları 5 ila 20 arasında. ‘‘İkinci bin yıl çocukları’’ adı da yakıştırılan bu kuşağın sadece ABD nüfusu tam 60 milyon... Toplam ülke nüfusunun yüzde 25'i, dörtte biri Y kuşağından... Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre bizim Y kuşağının nüfusu 20 milyon kişi dolayında... Nereden baksanız, her üç Türk'ten biri Y kuşağı... Bir çocuğun Y kuşağı olduğu nüfus káğıdından başka nasıl anlaşılır derseniz hemen örnek verelim... Diyelim ki, 11 yaşında tatlı bir kızınız var... Adı önemli değil, ama sinemaya çok düşkün... Ve inanabilir musunuz ki, kızınız, buruşuk tozlu şapkasının altında üç günlük sakalıyla dolaşan, buram buram ter ve tütün kokusu beyazperdeden bile yayılan, adam gibi kamçılı adam Harrison Ford'u (Indiana Jones) değil de... Minnoş kedi bakışlı Leonorda Di Caprio'ya hayran olsun... Beatles veya Rolling Stone yerine deforme hormonlu Baharat Kızlar'ı dinlesin.
* * *
Y kuşağı çocuklarının en sadık takipçisi reklam dünyası... Çünkü bu çocuklar ve ergenler kelimenin tam anlamıyla tüketici ruhuna sahip... ABD'de her on öğrenciden biri kendi kredi kartını taşıyor, alışveriş kararlarını yalnız veriyor... 2010 yılına kadar dört milyon yeni şoförün yetişeceğini hesaba katan General Motors, otomobil dizayn ve teknolojisinde ortaokul öğrencilerine fikir sormaya başladı... Önce otomobil, sonra ev, belki de yatırım fonları... Milyarlarca dolarlık bir pazar için yarış daha bugünden başlıyor. (Kaynak Die Welt Gazetesi, 17 Haziran 99)
* * *
Y kuşağı herkese eşit (ve moronlara uygun düzeyde) yayın yapan TV'den pek hoşlanmıyor... Çeşidi artıran internet çok daha gözde... Sohbet odalarında son eğilimler tartışılıyor, eleştiriliyor. İmaja dayalı reklam kampanyaları Y kuşağını hiç etkilemiyor... Daha çok izlerken güldükleri reklamları hatırlıyorlar.
Bireysel talepleri sınır tanımıyor... Ve bu talebi fark eden üretici hedefe ulaşıyor... Mesela bilgisayarları gri kutular olmaktan çıkarıp, dekorasyon malzemesi haline getiren Mac Apple gibi... Siyah çağrı cihazlarının boyanınca gençlerin vazgeçilmez ‘‘cool’’ donanımı haline gelmesi gibi...
Y kuşağıyla ilgili laf çok, yer az...
Ve unutmayın ki daha sırada Z kuşağı var.
Paylaş