Enis Berberoğlu: Kirli beyaz






Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

ANKARA'dan Çiğdem Toker, önceki günkü Yüksek Planlama Kurulu toplantısının ilginç ayrıntısını aktarıyor.

Habere göre Enerji Bakanı Zeki Çakan, toplantıda tekstil boyalarında kullanılan solvent ithalatında yaşanan güçlükleri anlatıyor. İzin yetkisi bulunan bürokratların jandarma soruşturması nedeniyle tedirginlik duyduğunu aktararak, sözlerini ‘‘Sıkıntı büyük’’ diye noktalıyor.

Reel sektör konusundaki hassasiyeti ile meşhur Başbakan Bülent Ecevit de herhalde solvent sıkıntısından ilham alarak toplantının ardından bürokrasinin imza çekingenliğini kıracak önlemlerden söz ediyor.

* * *

Anladığımız kadarıyla YPK'da solventin cinsine kadar her türlü ayrıntıya girildi ama çocuğun ismi konulmadı: Beyaz Benzin Operasyonu.

Jandarma tarafından yürütülen bu operasyon birkaç ay önce başladı. Üstelik mantığını kavramak için jandarma kadar uyanık olmaya gerek yok...

Türkiye'nin tekstil sanayii ihtiyacının kat kat üstünde ithalat başvurusu yapıldığını ve her ne hikmetse izin alındığını söylesek herhalde yeter...

Peki gelen solvent tekstil için değilse nereye gidiyor?

Yanıtı, motoru bozuk otomobillerde aramak gerekiyor. Çünkü kaçak solventin büyük bölümü kalitesiz-kaçak benzin yapımında kullanılıyor.

Zaten solvent kaçakçılığını yürüten çetelerin büyük bölümü aynı zamanda benzin istasyonu işletiyor; ne tesadüf değil mi?

* * *

Kaçak ve ucuz solventi getirip benzin üreten, istasyonunda satan çetenin kazancı büyük. Bırakın benzinin pahalı olmasını, yüklü vergi farkını da cebe indiriyor. Dolayısıyla sayın bakanın şefkat istediği, sayın başbakanın derdine çare aradığı ithalatçı şirketler herhalde bu saydıklarımız değildir. Üstelik bizce kaçakçıların keyfi hálá yerinde. Jandarma daha kuşkulu şirketlerin üçte birinin dahi incelenmesini tamamlayamadı.

İmza çekingeni bürokratlara gelince... Bürokrasi kadrolarında seyrelme olduğu kesin. Ne de olsa Beyaz Benzin soruşturmasında, Kocaeli Emniyet Müdürü (tutuklu) ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü üst düzey bürokratlarının da (biri tutuklu) aralarında bulunduğu 9 kamu görevlisi hakkında dava açıldı. İçerdeki bürokratların imzalarının hükmü kalmadı, dışardakiler ise eski imzalarının hesabını vermekle meşguller.

* * *

İşte böyle... Daha düne kadar Beyaz'la başlayan operasyonlar umut kaynağıydı, şimdi moda kirli beyaz. Kimse çıkıp Türkiye'de işlerin kişisel performansla değil sistem sayesinde yürüdüğünü ileri sürmesin...

Doğru kişi, doğru zamanda, doğru yerde olmayınca işlerin ne hale geldiğini hep birlikte görüyoruz.

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

‘‘Yazınızın yabancı üretici ile yerli üretici arasındaki refah uçurumu kısmına takıldım. Halkın hangi kesimlerinde Avrupalı ile yerli arasında fark olmadığını düşünüyorsunuz da tütüncüler için böyle bir kaygı taşıyorsunuz? Tabii ki bazı kesimler için Avrupa ile bir refah uçurumunun en azından Türkiye aleyhine söz konusu olmadığı bir gerçek. Amacımızın ülkemizdeki farklı kesimler arasındaki refah uçurumunu ortadan kaldırmak olması gerektiği kanaatindeyim, en azından şimdilik.’’

(Tayfun GÜRGEN)

‘‘Olması gereken de bu. Sadece özelleştirme adı altında veya reform diyerek elimizdeki değerleri kaybetmenin hiçbir anlamı yok. Bu pozitif, yapıcı düşünce tarzı keşke yönetenler tarafından kavransaydı, sanırım bulunduğumuz çizgide olmazdık.’’

(Selçuk KOÇOĞLU)

‘‘Bilhassa Özal döneminin Amerikancı kafasıyla buraya geldik. Mesut Yılmaz'ın ‘No sürpriz' demesi kanıma dokunuyor. Sorular kendisine Türkiye'de ve Türk gazetecileri tarafından soruluyor. Kendisini nerede hissediyor acaba? Duyarsız basın-yayın organlarına da sitem ediyorum. Özel TV kanalları bu işi iyice azıttılar.’’

(Erol ERTEN/LONDON)

Yazarın Tüm Yazıları