Paylaş
Haberlere göre sekiz yıllık milli seferberlik ruhuna mahkûmlar bile hapishane malı elişleri ile katkı sağlıyor. Anlaşılan Cumhuriyet tarihinde ikinci kez cehalete karşı ulusal cephe açılıyor.
Ancak neferleri inançlı bu eğitim ordusunun komutanları ne yazık ki düşmanın gücünü eksik tartıyor. Amacın sadece Refah'ı iktidardan uzak tutmak olmadığını unutuyor.
Toplumu ve özellikle kadınları cahil bırakanın sadece Refah Partisi olmadığı gerçeğini ıskalıyor.
***
Dün, yani 8 Eylül, ‘‘Dünya Okuma Yazma Günü’’ olarak kutlandı.
ANKA Ajansı'nın rakamları doğruysa, Türkiye bu bayramı pek hak etmedi. Çünkü 10 milyon vatandaşı hâlâ okuma yazma bilmiyor.
İstatistiklere göre, Türkiye genelinde her dört kadından birinin okuması yazması yok. Bu oran büyük kent sayılan İstanbul'da bile ancak her 7 kadında bire düşüyor.
Birleşmiş Milletler Ulusların Gelişmesi Raporu'na göre, Türkiye'de eğitim çağı geldiği halde okula gitmeyen kız çocuğu oranı yüzde 29'u buluyor. Türkiye, bu oranla Cezayir, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Irak'ın gerisinde kalıyor.
***
Eğitimde cinsel adalet eksikliğinin sonuçlarını Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan araştırmada okuyoruz.
İstanbul'da 10 ilçede, beş mahallede, toplam 6 bin 643 kadına uygulanan ankette kentli kadın profili araştırıldı.
Ve İstanbullu kadınların yüzde 81.4'ünün çalışmadığı ortaya çıktı.
Aslında araştırma Türk filmlerine konu yaşamları bilimsel rakamlara döktü. Prototip işsiz kadının nitelikleri, 30 yaşın üstünde, işsiz, ilkokul mezunu, evli ve iki çocuklu olarak sıralandı. Bu kadınlar genellikle 15-19 yaşlarında vasıfsız işçi olarak çalışma yaşamına katılıyor, 20'li yaşlarda evlilik nedeniyle eve kapanıyorlar.
Sonrası malum... Koca ekmeği, koca dayağı, çocuk bakıcılığı.
Haydi eşleri çalışmalarına izin verdi diyelim. Çocuk, daha düşük ücret, cinsel taciz. Hep kadını işten küstüren nedenler.
İşte o yüzden beş yıl çalışan her iki kadından biri genç yaşta iş yaşamından çekilmiş. Ücretli yaşama giren her beş kadından biri en az bir kez kovulmuş.
***
Bu rakamları, sekiz yıllık kesintisiz eğitime karşı çıkan kadın lider Tansu Çiller çok dikkatli okusun desek boşuna nefes tüketiriz. Çiller hayranlığı ile demokratlığı karıştıran meslektaşları uyarmak ne haddimize.
Oysa kadınları sevmenin kanıtı erotik ağıtlar düzmek değildir.
Kadına insanca yaşam koşulu sağlamaktır.
Paylaş