HEMEN‘‘tabii ki bir tane’’ diye atılmayın, devlet politikasıyla ters düşmeyin.
Çünkü cennet ülkemizde polisinden diplomatına, gazetecisinden imamına kadar herkes sanki birden fazla El Kaide var gibi pozisyon alıyor.
İlk soru, El Kaide hangi coğrafyada eylem yapıyor? Afganistan, Pakistan, Irak, Çeçenistan, Gürcistan... Son olarak da Türkiye! Peki insan kaynaklarını nereden topluyor, yine aynı ülkelerden ve Türkiye'den.
Denklemi böyle kurunca İstanbul'a bomba atanla, Çeçenistan'da Ruslarla savaşanı ayırmak akıllı işi değildir. Oysa bakıyorsunuz Rusya'nın ikinci güçlü adamı, pasaportları havada sallayarak ‘‘Türk El Kaidesi Çeçenistan'da’’ ihbarını yapıyor. Türk devleti susuyor, geçiştirmeye çalışıyor, işin peşine düşen sadece Hürriyet ile birkaç gazete oluyor.
Ha, ‘‘Bizim El Kaidemiz iyidir, bizi bombalayan kötü’’ mantığına geldiysek, o zaman başka!
MEDYA NOTU MEDYA NOTU MEDYA NOTU
Kıbrıs ve Kuzey Irak dururken Popstar neden ülke gündemini bu kadar işgal ediyor? Çünkü ‘Popstar'da Kıbrıs seçimindeki oyların birkaç misli oy atılıyor.’’
Sabah yazarlarının ‘‘yazı bilgisayarda mı yazılır, yoksa bilgiyle mi?’’ tartışması sürüyor. Aköz, Barlas'ın elle ‘‘suhte’’ (medrese öğrencisi) diye yazdığı sözcüğün dizgici okuyamayınca gazetede ‘‘sahte’’ diye çıkmasını tiye aldı. Ama Aköz'ün bilgisayarda yazdığı makalesindeki yanlış da (yerine-yarine) Barlas'ın gözünden kaçmadı. Tartışmanın özü:Sabah Gazetesi iyi bir düzeltme servisine ihtiyaç duyuyor!
HIZLI OKUMA
Teröristimizi tanıyalım mı? Terör olaylarına karışanların diploma dökümünü yansıtan polis kayıtlarına göre, zanlıların yarısına yakını (yüzde 47) ilkokul mezunu. Yüzde 10'u okuma yazma dahi bilmiyor, yüzde 7'si sadece okuyup yazabiliyor. Üniversite diplomalıların oranı sadece yüzde 4. Yani 12 Eylül'ün okumuş çocuk-eylemci tipi artık tarih oldu.
Yine aynı kayıtlara göre terör zanlılarının yüzde 70'i evli ve sadece dörtte biri (yüzde 25) evli. Zanlıların yüzde 5.3'ü aile baskısından yakındı. Yine bir o kadarı ‘‘kahraman olma’’ amacını dile getirdi. Her on zanlıdan birisinin örgütsel ve kişisel ortak hedefini ‘‘ekonomik sıkıntıdan kurtulmak’’ diye açıklaması da ilginçti.
Peki polis genellikle hangi örgütleri daha yakından izleyebiliyor? Zanlıların yüzde 56'sı yani yarısından bile fazlası ideolojik çizgisini ‘‘Marksist-Leninist’’ diye tarif ettiğine göre sorunun yanıtı açık. Örgütünü ‘‘dindar’’ diye tanımlayan zanlıların oranı sadece binde yarım. Yoksa polisimiz, bombacıları yanlış adreste mi arıyor?
Terör zanlılarının yarısından fazlası 21-30 yaş grubunda bulunuyor, üçte biri 31 yaş ve üstünde. Her on terör zanlısından birisi 20 yaşından küçükken polisle tanışıyor. Son notumuz kaynak meraklılarına: Verilerin büyük bölümü Ankara Emniyeti Asayiş Şubesi anketinden. Kalanı da Terörle Mücadele Daire Başkanlığı rakamları.