Paylaş
Bu tatil sabahında sizlere aktarmak istediğimiz öyküye Internet'in Türkçe sohbet mesajlarında rastladık.
Öykünün geçtiği coğrafya hayli uzak. Büyük Okyanus'ta, Avustralya yakınlarında 13 büyük ve çok sayıda küçük adadan oluşan Vanuatu ülkesi ancak 1980 yılında bağımsız cumhuriyete kavuştu.
Milattan önce 3 bin yılına kadar uzanan yerleşim izlerine rastlanan adalarda bugün yaşayan 150 bin kişinin yarısına yakını 15 yaşın altında.
Yani halkın büyük bölümü çocuk sayılır.
***
Adalarda Hıristiyanlık ve geleneksel dinler yan yana barınır. Ama Tanna Adası'nda her yıl düzenlenen ‘‘John From’’ törenlerine herkes katılır.
Törenlerde ada halkı erkenden sahile iner. Çıplak kollarına beyaz renkli ve kızıl haçlı bantlar takan rahipler törene nezaret eder. Yiyecek ve içecekler kumsala dizilir. Yanına boyanmış tahta ve muz yapraklarından yapılmış maket uçaklar konulur.
Artık herkes denizden çıkmasını bekledikleri John From'u karşılamaya hazırdır. Akşama kadar dans edilir, şarkılar söylenir.
Heyhat, John From o yıl da gelmez.
Ama bir sonraki yıl için umut kesilmez.
***
Vanuatu halkı John From'u atalarından dinlediği öykülerden tanır.
Hatta kimileri bu siyah mesihi rüyalarında gördüğünü ileri sürer, mesaj aktarmaya kalkanlar bile çıkar. Daha fanatikleri, boş bir tahta kutuya bağırıp çağırarak John From'la haberleşmeyi dener...
Modern araştırmacılara John From'un kimliğiyle ilgili tek ipucunu siyah bir içecek sunar... Ada yerlilerine göre, John From'un atalarına içirdiği kutsal iksir, insanın boğazını tuhaf şekilde gıdıklar. Ve boş bir şişeden bu iksirin adı anlaşılır: Bildiğiniz, ABD malı ünlü kolalı meşrubat.
Gerisi daha kolay gelir.
John From'un İkinci Dünya Savaşı'nda Vanuatu'yu merkez üssü olarak kullanılan ABD ordusunun siyah tenli sıhhiye çavuşlarından biri olduğu tahmini bilmeceyi çözer. Adadaki hastalara bakan, telsizle yardım isteyip herkesi şaşırtan kızıl haç pazıbentli Çavuş John, muhtemelen kendisini ‘‘John from...’’ (....'dan John) diye tanıtmıştır.
Bedava ilaç tedavisi, kutu kutu çikolata, çiklet, kola...
Vanuatu'nun John'u yıllardır beklemesi o kadar da boşuna değil.
Çünkü savaştan 50 yıl sonra bile adalarda kişi başına gelir hâlâ bin doların altında, nüfusun büyük bölümü yoksul...
***
Halinden memnun olmayan toplumlar mesih arar. Kimisi geçmişinden hayır bekler, akıllısı geleceğe ilişkin hedef koyar.
Galiba Türkiye'deki kavganın da aslı esası budur.
Paylaş