-Terörle mücadelede dağa çıkışı önleyecek, inişi teşvik edecek yeni önlemler var mı?
Erdoğan bu soru üzerine önce uzun uzun GAP yatırımlarından söz etti.
Ardından güvenlik zirvesi toplayacağını (dünkü gibi) açıkladı.
Son olarak terörle mücadelede istihbarat kalitesinin artırılması gereği üzerine muğlak bir-iki cümle kurdu. Sanırım ne dediğini tam anlayamadık, bu sözleri medyaya yansımadı.
Dün önüme gelen Aktütün haberlerini okurken işte o cümleleri hatırladım.
Çünkü, belli ki baskından önce bir duyum söz konusu...
Aktütün Karakolu’nun yakın geçmişi zaten malum, beşinci kez saldırıya uğruyor. Karakolun güvenliği çevredeki hákim tepelerce sağlanıyor. Baskına uğrayan ve 15 şehit veren Bayraktepe de bunlardan birisi... Bayraktepe’de normal koşullarda bir bölükten az güç bulunduruluyor.
Ama, Genelkurmay’ın verdiği bilgiye göre baskından hemen önce Bayraktepe takviye ediliyor. 25 kişi olduğunu düşündüğüm jandarma özel harekát timi tepeye yollanıyor.
Dahası çatışma başlamadan hemen önce Irak’ta sınıra 10 kilometre uzakta kalabalık (300’den fazla) terörist grup tespit ediliyor. Top ve 4-6 helikopterle ateş altına alınıyor.
Çatışma gündüz yaşandığı için Bayraktepe’ye destek birlik yollanabiliyor.
Bir jandarma özel harekát bölüğü ile komando bölüğü yardıma koşuyor. Ama ne yazık ki acı bilanço önlenemiyor!
* * *
Ateş düştüğü yeri yakar... 15 şehidin acısı herkesi deliye çevirir, tamam.
Ama soğukkanlı analizle bu baskından ne ders çıkarılacağı da önemlidir:
1) ABD’den Zap ve Avaşin’de terörist toplanması olduğu bilgisi belli ki geldi. Ki, bayram müddetince Hava Kuvvetleri terör kamplarını vurdu. Daha kalabalık baskın önlendi.
2)İç istihbarat birimleri de boş durmadı. Muhtemel hedeflerdeki güçler takviye edildi. Bayraktepe’ye jandarma özel timi yollandı.
3) Komuta kademesindeki kararlar doğru alındı. Topçu ateşi, 2 helikopter kolu taarruzu ve Bayraktepe’ye ek birlik sevkıyatı zamanında yapıldı. Sınır ötesi takip başladı.
Buna rağmen 15 şehit ve 2 kayıp. Biliyorum, duygusal tepkinin zirve yaptığı anlarda...
Yine de yazacağım: Belki de daha fazla zayiat önlenmiş olabilir.
* * *
Aktütün Karakolu’nun ismini 1990’lı yılların başından bu yana duyarım.
Benzer sorunlu coğrafyada yer alan karakolların çoğu ya kapandı veya taşındı.
Aktütün Karakolu yerinde kaldı, herhalde bir sebebi vardır.
Ve son olarak... Bu yazıyı, Başbakan’ın da temenni ettiği gibi istihbarat kalitesinin düzelmekte olduğu inancı ve umuduyla yazdım. Ama belli ki terörist toplandıktan, saldırıya hazır olduktan sonra gelen istihbarat bir yere kadar amaca hizmet ediyor.
Marifet 300 teröristin sınıra 10 kilometre uzakta toplanmasını önlemektir.
Bu görevi ya Irak Cumhurbaşkanı Talabani ile KGG Başkanı Barzani yerine getirir... Veya sınırın artık fazla bir kıymeti harbiyesi kalmaz kanaatindeyim.