Merkez Bankası’na göre bugün piyasalarda gözlenen dalgalanma ile 2001 krizi arasında fark var.
"2001’de çıkmak isteyen parayı tutamadık, piyasa bozuldu, bugünse sanki içimizde bir ur var, bıraksak bünyeyi zayıflatıyor, çıkarıp atmak en iyisi" görüşü ekonomi yönetimine hákim oldu.
Peki çok değil altı ay önce Türkiye’ye girişte yarışan fonlar bugün ne oldu da çıkışa koşuyor?
Bu noktada Para Politikası Kurulu’nun açıklamasında yer alan, "Türkiye yurtdışındaki yerleşiklerin (yabancıların) ellerinde tuttukları portföy yapısının da katkısıyla daha fazla etkilenmiştir" cümlesinin şifresini kırmak lazım:
1) Para yönetimine göre asıl sorun yaratan, ocak ayından itibaren giriş yapan kısa vadeli sermaye.
2) Merkez’in şubatta 5 milyar dolar satın alması, spekülatif sermayenin girişine davetiye çıkardı.
3) Ama asıl hata, yılbaşından itibaren yabancı parayı vergiyle korkutup swap işlemine yöneltmekti.
Son maddeyi biraz daha açmak gerekiyor: 2006 yılbaşına kadar Türkiye’ye girip döviz bozduran yabancı fonlar, hazine bonosu/tahvili, hisse senedi alabiliyor, mevduat yapabiliyordu. Saydığımız yatırım araçlarında vergi yoktu. Maliye yılbaşında yabancıya yüzde 15 stopaj (vergi) koyarak yatırım tercihini etkiledi. Yabancılar çoğunlukla vergisiz swap işlemine yöneldi.
Sonuçta hem güzel ve vergisiz para kazandılar hem de sadece kur riski almakla yetindiler. (Oysa örneğin hazine káğıdında olsalar satarken kurun yanı sıra faiz zararına da uğrayacaklardı.)
Gelelim çıkış kapısına yakın para miktarına ve Merkez’in hesabına:
Her gece Merkez’de park eden fazla para miktarı 10-15 milyar YTL.
Merkez her gün YTL alım ihalesi açarak bu paranın dövize yönelmesini önleyecek.
Ayrıca yine günlük ihaleyle döviz satacak, sığ piyasada kur artışına izin vermeyecek.
Basit hesapla, çıkmakta ısrarlı para en fazla bir ayda ülkeyi terk edecek.
İtibar takvimi
Merkez Bankası’nın yeni yönetimi ilk testte pek başarılı olamadı. Yine de kendilerine bir "itibar takvimi" belirlediler: "Serdengeçti piyasadaki kredibilitesini 8 ayda kazandı. İşimiz daha kolay, biz dört ayda sağlayabiliriz."
Risk primi Brezilya’dan fazla
PARA Politikası Kurulu 2.25 puanlık artışa nasıl karar verdi? Anlatılana göre, Türkiye’nin reel faizi geçen haftanın son 3 işlem gününde iyice geriledi. Merkez’in beklenti anketinde de yıl sonu enflasyon tahmini bir puana yakın arttı. İşte bu iki gelişme, faiz artışını kaçınılmaz kıldı.
Şu anda Türkiye’nin 3.2 puanlık risk primi, Brezilya’nın 2.61 puanlık düzeyinin üstünde. Yani aslında bırakın Türkiye’den çıkışı, yeni girişler için faiz cazip.