Paylaş
İRAN'la ilgili suçlamalar terör sanıklarının polis ifadelerinden siyasetin zirvesine kadar ulaştı artık. Başbakan Bülent Ecevit'in basın toplantısında Tahran'a yönelik sitem diplomatik sınırları dahi zorladı:
‘‘İran'dan maalesef bir komşudan beklenmesi gereken yakınlığı yeterince göremedik, hatta bazen hiç göremedik. Tabii bu soruşturmalarla ilgili süreçte somut kanıtlar ortaya çıktıkça bu konudaki tavrımızı daha net bir biçimde oluşturabileceğiz.’’
* * *
PKK'nın İran kampları ve sınır ötesi eylemleri Türkiye'nin yıllardan beri gündemden indirmediği şikáyet konuları arasındaydı.
Dolayısıyla Bülent Ecevit'in bu çıkışı sürpriz sayılmaz. Hatta daha da ileri gidersek benzer yakınmaları, hiç beklemediğiniz bir isim, Necmettin Erbakan bile paylaşıyor...
Son günlerde İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın önerdiği gibi arşiv tarıyoruz ya... Karşımıza Fransız gazetesi ‘‘Le Monde’’un aboneleri için özel olarak yayınladığı ‘‘Le Monde du Renseignement’’ adlı bülteninden yapılan alıntı çıktı. Söz konusu bültenin 30 Ocak 1997 tarihli sayısında yer alan habere göre, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, Müslüman Kardeşler örgütü temsilcileriyle İstanbul'da gizli bir toplantı yaptı. Ve Le Monde'a ulaşan Arapça tutanaklara göre Necmettin Erbakan bu gizli toplantıda İran'ın komşuluğundan şöyle yakındı:
‘‘İran'a yatırım yapılmasını önleyen D'amato yasalarının birkaç gün önce çıkmasına rağmen Tahran'a gittim. Onlarla 25 milyar dolarlık 20 yıllık gaz anlaşmasını imzaladım. Fakat yine de İran yetkilileri PKK konusunda işbirliğinden yana olmadılar. Eğer yardımcı olsalardı benim askerlere karşı durumum daha da güçlenecekti.’’
‘‘Sadabat Sarayı'nda Rafsancani'den Öcalan'ın terörist faaliyetlerini durdurmasını istedim. Rafsancani, ‘Bu imkansız. Çünkü İran sınırları içinde hiçbir PKK gücü yoktur. Eğer bana inanmıyorsanız gezerek kendi gözlerinizle arabalarım ve helikopterlerimle giderek görebilirsiniz' dedi.’’
‘‘Heyette bulunan Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel de Devlet Başkanı Yardımcısı Hassan Habibi'ye dönerek ‘Biz nerede köy, nerede PKK kampları var biliyoruz. Sizin ülkenizde yaşayan Kürt ayrılıkçıların isimleri, adres ve telefonlarını biliyoruz' dedi. Görüyorsunuz İran çok önemli bir komşu ve fakat Türkiye ile olan ilişkilerinde samimi değil.’’ (Sabah Gazetesi, 21 Şubat 1997)
* * *
Dün bu köşede İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın basına yansıyan son açıklamalarını emniyet ve diğer istihbarat birimlerinde irtica temizliğinin habercisi olarak yorumladık... Gün boyu taraflardan bir itiraz gelmedi... Üstelik Başbakan Bülent Ecevit basın toplantısında bu analizi güçlendiren ifadeler kullandı, dikkatinize sunmak istedik:
‘‘Artık emniyet ve istihbarat örgütlerimize geçmişte zaman zaman olduğu gibi baskılar işlemiyor, bu örgütlerde iltimasa, partizanlığa ve klikleşmeye kesinlikle geçit verilmiyor. Devletimiz böylece faili bilinmeyen cinayetlerin gölgesinden artık arınmıştır. Çetelere, mafyalara, karanlık parasal ilişkilere artık göz açtırılmıyor.’’
Dileriz hükümetin gücü bu zor operasyona yeter...
Paylaş