İki sandık arası kaç gün kavgası

ANKARABAYRAM geçti, artık siyaset konuşma zamanıdır.

Bu yıl önümüze iki sandık konulacağı kesin.

Ama iki sandık arası kaç gün olacağına kim karar verecek?

Sadece AKP, hatta daha ileri gidersek Tayyip Erdoğan.

* * *

Başkentte
ikinci seçimin tarihine ilişkin senaryolar üretiliyor.

Eğer, -bu vurguya lütfen dikkat- Tayyip Erdoğan Çankaya’ya çıkarsa...

Ve eğer, AKP genel seçimin Çankaya referandumuna dönüşmesinden korkarsa...

"Yaz başında erken/baskın seçim gündeme gelir mi?" diye soruluyor.

Biraz daha ayrıntıya girersek;

İlan edilen 4 Kasım 2007 tarihi, Anayasa’da belirtilen "TBMM seçimleri beş yılda bir yapılır" hükmüne uygun mu emin değilim. Çünkü o tarihte son seçimin üstünden beş yıl bir gün geçmiş olacak.

AKP, beş yıllık hükümet icraatının tartışılması yerine, genel seçimin sadece "Erdoğan Çankaya’da kalsın mı, gitsin mi?" ikilemine indirgenmesine karşı.

Muhalefet seçmeni bir yana, AKP tabanı bile Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı konusunda kararsız/karşı. Dolayısıyla Çankaya fay kırığı AKP oylarında ciddi düşüşe yol açabilir.

Hasarın asgaride tutulması amacıyla genel seçimin Erdoğan’ın Çankaya’ya taşınmasının hemen ardından yapılması AKP açısından daha hayırlara vesile olabilir.

(Yalnız bu senaryoyu muhakeme ederken, Erdoğan’ın erken seçim alerjisini de hesaba katmak lazım. Aralarında bendenizin de bulunduğu çok sayıda yorumcu 2006’da erken seçim bekledi ve yanıldı, sakın unutmayın.)

* * *

Peki
AKP’nin baskın seçim senaryosuna muhalefet nasıl tepki verir?

Dört partinin yöneticileriyle görüştüm, aykırılık sırasına göre aktarıyorum.

MHP yönetimi, baskın seçimi "siyasi ahlaka" uygun bulmuyor.

Genel Başkan’a çok yakın isimler şu yorumda birleşiyor:

"Biz Cumhurbaşkanı seçiminden önce erken seçim talebinde bulunduk, hayır denildi. Cumhurbaşkanı seçiminden hemen sonra baskın seçim fırsatçılıktır. Birkaç ay sonra yapılsa ne fark eder ki?"

MHP’nin baskın seçime karşı diğer muhalefet partilerine önerisi de belli:

"Karşı çıkalım, gerekirse toplu olarak seçimi boykot edelim. Siyasi ahlaksızlığa ortak olmayalım."

MHP’nin önerisini CHP’li yöneticilere sorduğumuzda aldığımız ilk tepki, "Demek ki hakikaten işi tırmandırmak istiyorlar" ifadesiyle özetlenebilir. CHP, MHP’nin yaklaşımına destek veya karşı çıkış olarak yorumlanacak pozisyon almıyor, "Zamanı gelince değerlendirmek lazım" demekle yetiniyor.

Buna karşılık DYP ve Anavatan’ın "seçime boykot" çağrısına yanıtı açık.

DYP liderliği, "Seçimden kaçarak siyaset olmaz. Erken seçimi biz istiyoruz" diyor. Anavatan yönetimi, "Boykotun anlamı ne, altı ay önce veya sonra seçim ne fark eder ki" diyor ve ekliyor, "Aksine altı ay sonra herkes yeni Cumhurbaşkanı’na alışır. O yüzden erken seçim beklemeyin."

Ezcümle Çankaya’yı atlatsak bile, genel seçimin tarihi kritik ve önemli siyasi risk.

Diğer bir siyasi mayını, izninizle yarına bıraktık.
Yazarın Tüm Yazıları