Enis Berberoğlu: İki fotoğraf






Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Dünkü gazetelerde yer alan iki fotoğraf, iş dünyasındaki dual yapının ve hatta daha ileri yorumla asimetrinin en çarpıcı örneğini oluşturdu...

İlk fotoğraf İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın açtığı yolsuzluk davasıyla ilgili: 87 sanıklı davada ön plana çıkanlar Murat Demirel, Ali Avni Balkaner, Hayyam Garipoğlu ve Orhan Aslıtürk gibi isimler. İddianameye geçen iddia 1.7 milyar dolarlık hayali ihracat suçlaması...

İkinci fotoğraf karesinde ise Kemal Derviş ile yeni ekonomik programa destek mesajı veren işadamlarının toplantısı yer alıyor...

İş dünyasının siyah-beyaz yüzlerindeki temerküzün aynı güne rastlaması ilginç değil mi? İsimlerini önce tek tek duyduğumuz yolsuzluk prenslerinin toplu yargılanması... Bugüne kadar ayrı hareket eden iş dünyası örgütleri ile büyük şirketlerin toplu ve siyasi gövde gösterisi eşanlı yaşandı.

Demek ki Türkiye vites değiştiriyor.

* * *

Sakıp Sabancı'nın ev sahipliği ettiği toplantıya ad bulmakta zorlanıldı. Örneğin Bülent Eczacıbaşı, ‘‘Yeni Platform’’ demeyi uygun gördü. Ama bizce kamuoyunda asıl yankı bulan tanım Rahmi Koç'un sözlerinde saklıydı: ‘‘Hür Teşebbüs Konseyi gibi...O dönemdeki konseyde olduğu gibi bugün de görüşlerin tek tek değil bir ses olarak duyurulması için bir araya gelindi.’’

Koç'un ismine atıfta bulunduğu Hür Teşebbüs Konseyi'nin mazisi çeyrek asırlık... 1975 yılında İstanbul'da yapılan ilk toplantısına katılan isimleri hatırlatırsak:

TÜSİAD Başkanı Feyyaz Berker, TİSK Başkanı Halit Narin, Odalar Birliği Başkanı Sezai Dıblan, Esnaf Sanatkárlar Konfederasyonu Başkanı Hüsamettin Tiyenşan, Ziraat Odaları Başkanı Osman Özbek...

Hür Teşebbüs Konseyi'nin fikir babası Halit Narin, bugünkü yeni örgütlenmeyi yorumlarken bakın ne diyor:

‘‘Rahmi Koç o dönemi iyi bilir. O zaman bu konsey, rejimin savunucusu olarak bir araya geldi. İsteklerin tek ses olarak duyurulmasını amaçladı. O zaman konu siyasi istikrardı. Konsey, rejimin savunucusu olarak yola çıktı. Bugün 12 milyon işsiz ile başlayan büyük bir sosyal-ekonomik problem var. Bugün de ekonomik programa ve Derviş'e desteğin tek ses olarak iletilmesi 1975 yılından farklı mantık değil...’’ (CNN-Türk, Ekonomi Ana Haber Bülteni'ndeki konuşması, 20 Mart 2001).

* * *

Peki neden ikinci kez düzenlenen toplantı için açıkça Hür Teşebbüs Konseyi ismi kullanılmadı...

Bülent Eczacıbaşı'na göre, konsey lağvedilmiş değil, sadece faaliyeti dondurulmuş durumda. Dolayısıyla ismini kullanmak uygun düşmeyebilirdi.

İş dünyasının yeni platformunun önümüzdeki günlerde genişleyebileceği haberini de veren Eczacıbaşı, bir araya gelen meslek örgütleri ve önde gelen işadamlarının fark yerine ortak noktaları arayacağını vurguladı.

Böylece farklı taban ve programlara sahip örgütleri ortak hedefler çevresinde tek ses olarak birleştirmek mümkün olabilecek.

Fark yerine ortak paydayı aramaya bu topraklarda siyaset adı verilir.

Dolayısıyla önümüzdeki günlerde iş dünyasından siyasi tonu giderek artan mesajlar duyulursa kimse şaşırmasın.

Demek ki, Türkiye vites değiştirirken, İstanbul siyasete soyunuyor.

* * *

Bu toplantının üstünden 24 saat geçmeden Doğuş Grubu'nun tepe yöneticilerinden Aclan Acar'ın kamu bankalarına atanacak ortak yönetim kurulunun başkanlığını kabul etmesi acaba sadece rastlantı mı?

Ankara'dan gelen görev tekliflerini reddeden parlak isimlerin yer aldığı listenin kabardığı günlerde bu atama trendi değiştiren bir haber mi, önümüzdeki günlerde anlayacağız.

Ufak ama önemli bir uyarı: Turgut Özal'ın 1983 seçimlerinin hemen ardından başlattığı ekonomik dönüşüm hamlesi klasik bürokrasinin direnciyle karşılaştı, ancak prens diye anılan kadrolar sayesinde ilerleyebildi. Kemal Derviş'in bugünkü en önemli eksiği Özal'ın hazır kıtaları gibi gözüküyor.

Demek ki Türkiye vites değiştirirken, İstanbul siyasete soyunurken, yeni bir lider yetişirken, Ankara'ya taze kan aranıyor.

Yazarın Tüm Yazıları