İki caminin binamazına dikkat

BAŞBAKANLIK Danışmanı Yalçın Akdoğan'ın ismi kamuoyu gündemine CHP tarafından taşındı.

Yeni Şafak Gazetesi'ndeki yazısı (8 Aralık 2003) nedeniyle CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz tarafından ‘‘İkinci Ömer Dinçer’’ olarak takdim edildi. Ömer Dinçer'i 1995 tarihli bir konuşmasından dolayı bugünkü görevine uygun görmeyenlere muhalefetimizde ısrarlıyız. Ancak Akdoğan'a yargısız infaza karşı çıkışımız yalnızca siyasi duruş teyidinden ibaret sayılmaz. Yalçın Akdoğan'ın kitap ve makalelerinde AKP'yi merkez parti (muhafazakár demokrat) sıfatıyla tarif çabalarının CHP'den çok Yeni Şafak Gazetesi yazarlarını rahatsız ettiğinin tanığıyız. Nitekim Yeni Şafak başyazarı Ahmet Taşgetiren önceki gün Akdoğan'ı isim vermeden‘‘ilkesiz dini savunmakla’’ suçladı. Yine aynı gazetenin yazarı Hayrettin Karaman, ‘‘Siyasi danışmanın (Akdoğan) düşüncesinin siyasi İslam'la yakından uzaktan alakası yok’’ dedi.

Derin siyaset, 28 Şubat'ta Refahyol'daki radikalleri kaşıyarak iktidarı salladı. Bu kez en ılımlı isimleri tahrik ediyor, hatta karşı cephenin radikalleri ile aynı çizgiye düşmeyi bile göze alıyor.

Peki siyasetin radikalleşmesi kime yarıyor?

Vurmadan önce lütfen düşünün!

KIBRIS... KIBRIS... KIBRIS... KIBRIS...

Kıbrıs'ta MGK ve Davos vitesiyle ‘‘uzlaşmayan taraf’’ batağından kurtulduk, pazarlık masasına davet eden ülke konumunu kazandık. Ne var ki patinajı önlemek için ‘‘nasıl olsa Annan planını biz kabul etsek, Rumlar reddedecek’’ türü şark kurnazlığına sığınmamak gerek. Kıbrıs ancak iyi niyet ve samimiyetle çözülür. Arabulucu ülkenin ABDçıkması da sürpriz olmaz.


4*4 hızlı okuma


Önceleri iki kadın bir erkektiler. Sonraları erkek, iki kadından şüphelendi. Neticede iki kadından biri yaşamıyor, diğeri matemde, erkek hapiste. ‘‘Evli bir kadının lezbiyen ilişkisi aldatma mıdır?’’ sorusunun gay forumlarında bile ciddiye alınıp tartışıldığı tek cinsiyetli bu ülkede ‘‘en delikanlı’’ kadına dahi namus cinayetinde ancak kurban rolü veriliyor.

Dünyada gay ekonomisi/turizminden kazanan çok. Çünkü neredeyse gay'lerin tamamı her yıl tatile çıkıyor, yüzde 54'ü yabancı ülkelere seyahati seçiyor. Oysa belki hatırlarsınız, Eylül 2000'de kılıç kalkan turizmi Kuşadası'na gay gemisini yanaştırmadı. Bir de Strabon'un (ilk coğrafyacı) Amazon kenti diye tarihe mal ettiği Amasya'ya lezbiyen turu düzenleyen çıksa nasıl kıyamet kopar bir düşünsenize!

Lezbiyen sahne aşklarından en ünlüsü kuşkusuz Eurovision üçüncüsü t.A.T.u'ya tescilliydi. Halkımız iki kızın cinsel tercihini umursamadı ve haklı çıktı. İkiliden Yulia (18), Antalya'da tanıştığı Türkle büyük aşk yaşadı. Lena (19) geçen hafta, ‘‘Birbirimizden ve lezbiyenmiş gibi davranmaktan bıktık’’ diyerek hem ortaklığı, hem de karizmayı bozdu.

Türk lezbiyenlerin kitabı yeni çıktı: Eşcinsel Kadınlar (Metis Yayınları). Cenk Özbay ile Serdar Soydan, 40 eşcinsel kadınla konuşup 24'ünün yaşam öyküsünü yayımladı. Babasını üzmek istemeyenler, aile kurmaya niyet edenler. Aralarında varoş kızı da var, profesör de. En genci 17, en yaşlısı 46'sında. Ne o, yoksa tanıdık mı çıktı?
Yazarın Tüm Yazıları