Paylaş
ANAP'ın Sadettin Tantan'ı tasfiye operasyonunu hükümet revizyonu makyajı altında tamamlamak istediği yolunda kulis haberler gazetelere yansıdı.
Cumhuriyet'ten Ayşe Sayın'ın haberine göre, liderler zirvesinde konuyu hükümet ortaklarına ileten ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Tantan'ın yerine Maliye Bakanı Sümer Oral'ı öneriyor.
Eğer haber doğruysa ANAP bir taşla birkaç kuş vurmayı amaçlıyor:
1) Sadettin Tantan ile Sümer Oral arasındaki güven ilişkisi dış seyahatlerde sadece karşılıklı vekálet bırakacak kadar güçlüdür. Tantan bırakmak zorunda kalacağı koltuğa atanacak Oral'a açıktan muhalefette kişisel açmaza düşebilir. (Benzer senaryo yine Tantan'a yakınlığı ile tanınan Erkan Mumcu'nun İçişleri Bakanlığı'na getirilmesi halinde de geçerlidir...)
2) Sümer Oral ismi sadece Tantan'ın değil DSP'nin de muhtemel itirazlarını azaltacak tampon gibidir. Çünkü Tantan'ın DSP'deki en yakın arkadaşı ve politik hamisi Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile Sümer Oral eş durumundan hısımdır.
3) 12 Eylül darbesinden bu yana askerle ve Kenan Evren'le ilişkisini her zaman sıcak tutan Sümer Oral'ın jandarma ile ANAP arasındaki gerginliği en azından daha da artıracak bir isim olmayacağı bellidir.
* * *
Ankara kaynaklı kulis haberlerinin bir özelliği vardır. Her zaman doğru çıkmasalar bile genellikle trendi yansıtırlar. Yani orijinal formata sadık kalınmasa da su mecrasını bulur, akar gider.
Dolayısıyla henüz resmi teyidi alınmamış Sadettin Tantan senaryosunu, en azından siyasi trendi sergilediği kanaati ile sizlere aktardık.
Üstüne bir de yorumuna tahammül gösterirseniz.
ANAP kurmaylarının büyük oyun planı her zamanki gibi fevkalade ayrıntılı, ilgili tarafların hepsinin pozisyonu göz önünde tutulmuş.
Ve her zamanki yaşamın gerçeklerine, dinamiğine aykırı.
Çünkü temel ve basit soruyu dışlıyor:
- Sadettin Tantan'ın tasfiyesi neyi değiştirir?
Belki ANAP Lideri Mesut Yılmaz ile yakın çevresi pozisyonları gereği zaten var olan güçlerini bir kez daha kanıtlamanın mutluluğunu yaşar.
Ama işler sanki Sadettin Tantan varmış gibi yürür gider.
Çünkü Sadettin Tantan'ın pozisyonu koşulların eseridir. Tantan'ın ANAP geleneğine uygun şekilde koşulları zorlaması söz konusu değildir.
Tantan'ı halk nezdinde muteber kılan, bir dönemin krallarını yargı önünde çıplak bırakan koşullar değişmedikçe ANAP'ın kábusu sürecektir.
Tantan'ın hayaleti, belki Yargıtay Başsavcısı veya DGM Savcısı kılığında Türkiye'yi yeniden namusunu keşfetmek zorunda bırakan koşulların mimarı partinin karşısına dikilecektir. Siyasi ayak oyunlarına dayalı büyük sanılan planlar, bu gidişatın ancak kenar süsü olabilir.
KARŞI GÖRÜŞ-KATKI
‘‘Lütfen bari siz yapmayın... Biliriz ‘popülist' yazarları. Biliriz günde 3 saat çalışıp maaş alan işçileri. Emek en önemli değerdir diye yürüyüp polisçe coplananlardanız. Ama gördük ki ipin ucu kaçmıştır. Lütfen siz de bunu artık görünüz. Bir okuyucunuz olarak bunu sizden sizi terk etmemek adına istiyorum. Verdiğim vergilerin nasıl harcandığını görmek beni rahatsız ediyor ve ‘her şey özelleştirilsin' noktasına geliyorum.’’ (İlter ÇELİK)
‘‘Görüşlerinizin çoğunu paylaşırım fakat bu düzenin değişeceğine, siyaset sahnesine yeni yüzlerin çıkacağına dair inancınızın nedenini bir türlü anlayamıyorum. Ülke insanı değişti mi ki? Hiç sanmıyorum. Kaldı ki yeni yüzler çıksa bile yeniliğin sadece yüzlerle sınırlı kalacağına dair hiçbir şüphem yok.’’ (Fatih BEKTAŞ)
‘‘Kemal Derviş'i sonuna kadar destekliyorum. Neden derseniz, çok basit... Ben, o, Tuna ve Tolga Cura hepimiz milliyetçi Türk babalardan olma, Türkiye'yi kendi memleketlerinden çok seven annelerden doğma kırma, melez çocuklarız. Ülkemizi çok ama çok seviyoruz. Bizler meleziz. Bizleri kırmayın, Tuna askerliğini Şırnak'ta yaptı. Tolga şu anda görevde. Ben ise yakında oraya gideceğim. Kemal Derviş de kırma sonuçta. Tıpkı benim gibi. Bizler faklıyız. Bir şans tanıyın bize.’’ (Mete ERTUNGA)
Paylaş