Enis Berberoğlu: Gümrük Birliği'nde rekabetin doğru adresi

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Yaşadığımız coğrafyanın Avrupa'ya aidiyeti zaten tartışmalı...

Yetmezmiş gibi Avrupa'nın Türkiye'yi siyasi ortak sıfatıyla kabul etmeme politikası... Avrupa'nın Bosna'da, Kosova'da, yani kendi evinde bile ancak ABD'nin yardımıyla kuyruğunu dik tutabilmesi... Washington'un sanki Avrupa'nın inadına PKK'ya karşı açık tavır alması üstüne geldi.

Bu ve benzeri gerekçeler sadece dış politikada ABD ipoteği kurmakla kalmadı, kamuoyunda Avrupa'ya karşı ciddi tepkinin doğmasına yol açtı.

İtalya'nın kaçak Apo'yu devlet konuğu gibi ağırlamasına duyulan öfkenin seçim sandığına yansımasından kárlı çıkan DSP ve MHP'nin, Avrupa ile aramızda açık kalan tek köprüyü, Gümrük Birliği'ni tartışmaya açma niyeti ortadadır.

* * *

1 Ocak 1996 tarihinde yürürlüğe giren Gümrük Birliği Anlaşması, ucuz siyaset nedeniyle yeterince tartışılamadı. Bol keseden vaatler, cahil beklentiler, büyük hayal kırıklıklarına zemin hazırladı.

Avrupa-Türkiye dış ticaret dengesi, Avrupa lehine bozuldu. Avrupa'nın dış ticaret fazlası, Gümrük Birliği sayesinde 33.5 milyar doları buldu. Avrupa Birliği'nin daha ‘‘Ortak Pazar’’ adıyla anıldığı 1970'li yılların popüler -hatta popülist- deyişiyle ‘‘Onlar ortak, biz pazar’’ haline geldik.

Dahası Türkiye, Gümrük Birliği ile birlikte kaldırdığı gümrük ve fonlardan dolayı yaklaşık 8 milyar dolarlık gelir kaybına uğradı.

* * *

Ancak tüm bu rakamlara bakarak resmin tamamını gördüğümüzü sanmak yanlıştır. Çünkü Avrupa ve Türkiye arasındaki ticarette rekabetten çok birbirini tamamlayan mallar işlem görür.

Bu tespitin sahibi, Türkiye Araştırmalar Merkezi Direktör Yardımcısı Çiğdem Alkaya'nın verdiği basit örnekte olduğu gibi, ‘‘Türkiye tekstil makinelerini Avrupa'dan ithal edip, tekstil ürünlerini Avrupa'ya satar.’’

O yüzden, örneğin tekstilde Türkiye'nin gerek rakibi Avrupalı üreticiler değil, aynı pazara mal satmaya çalışan diğer ülkelerdir.

Gümrük Birliği işte tam bu noktada Türkiye'ye ayrıcalık sağlıyor.

Gümrüksüz ticaret imkánı Türk mallarını, örneğin Uzakdoğu ülkelerine göre cazip kılıyor.

* * *

Türkiye'de tekstil krizinin tek nedeni Gümrük Birliği Anlaşması değildir. Ancak bu anlaşmanın acemi ve sahtekár siyasetçiler tarafından, ‘‘Türk tekstili Avrupa'yı fethedecek’’ diye pazarlanmasının sektörde yüksek maliyetli yatırımlara ve kapasite fazlasına yol açtığını kabul etmek zorunludur. Tam aynı dönemde Uzakdoğu pazarında patlak veren büyük krizin ve takip eden devalüasyonların Türk tekstil ve hazır giyimini çok zorladığı bellidir.

Yine de Avrupa ile Gümrük Birliği pazarlığında günlük sıkıntılar ve oy hesapları yerine uzun vadeli perspektif kullanılması Türkiye'nin çıkarınadır.

Gümrük Birliği'nde kim kazandı (milyar $)

Yıl AB'ye ihracat AB'den ithalat Dış ticaret dengesi

1995 11.078 16.861 - 5.783

1996 11.484 22.335 - 10.851

1997 12.115 24.013 - 11.898

1998 13.347 24.091 - 10.744

Kaynak: Çiğdem Alkaya, ‘‘Gümrük Birliği ne getirdi, ne götürdü?’’ Ekonomik Forum Dergisi, mayıs sayısı.



Yazarın Tüm Yazıları