Paylaş
Son aylarda gazetelere yansıyan "ABD, Gülen’e Green Card vermiyor, Hocaefendi dönecek" haberleri, belki de Washington’un bu gerçeğin farkında olduğuna işarettir. Sırasıyla düşünürsek;
ABD, Ortadoğu’daki yeni yapılanma için Türkiye’de mutedil Müslüman bir ortak arıyor.
Ne var ki AKP, Irak Savaşı’ndan sonra Filistin-İsrail krizinde de ABD’ye ayak uyduramadı.
Sanılanın aksine Türkiye’de iktidar dış darbeyle değil, iç bölünmeyle yıkılır, değişir.
AKP teşkilatı ile seçmen tabanının dinlemeye tahammül göstereceği tek farklı ses Gülen’dir.
Fethullah Gülen, 28 Şubat sürecinde Erbakan’ı eleştirecek ölçüde siyasi esnekliğe sahiptir.
O yüzden muhafazakár demokrat oyların kaderi, AKP’nin Gülen’le yüzleşmesine bağlıdır.
Mahkeme kararıyla rahatlayan Gülen’in yurda dönüş tarihi şimdilik belli değil. Temmuzda dönüş hazırlığı vardı ama doktorlardan izin çıkmadı. Aslında Gülen, dönüşü vesilesiyle toplanabilecek büyük kalabalıkların korkusunu/sorumluluğunu da taşıyor. Muhtemel provokasyonlardan, rejime karşı başkaldırı girişimi yorumlarından endişe ediyor.
Haksız mı, zaman gösterecek... Ama iki ay kadar önce Gülen’in lehine sonuçlanan mahkeme kararından sonra yaşananlar bu korkuların tamamen yersiz olmadığını gösteriyor.
Karardan birkaç gün sonra Gülen’in fark edilmeden ve Almanya üzerinden yurda döneceği istihbaratı medyaya ulaştı. Almanya’dan gelecek uçakların yolcu listeleri yakın takibe alındı. Ve bir gün listede Fethullah Gülen ismine rastlanınca yer yerinden oynadı. Gülen’in sevenleri alana akın etti. Ne var ki uçaktan inen Fethullah Gülen isimli yolcu daha on bir yaşındaydı. Küçük Gülen, ABD’deki amcasını ziyaretten dönen yeğeniydi.
Bu anekdotu da aktardıktan sonra aslında yazının girişine yakışan bir uyarıyı atlamayalım istiyoruz: Dikkat bu bir komplo teorisi yazısıdır!
Canavara küresel kalkan
MERKEZ’in son faiz artırımı gerekli miydi, çok tartışmalı. SBF İktisat Bölümü Başkanı Prof. Ercan Uygur, "kur geçirgenliği" yani kaba ifadeyle devalüasyonun fiyat artışına katkısı/baskısı konusunda uzmandır. Ercan Hoca’ya göre kur geçirgenliği 2001 krizine göre çok azaldı. Aşağıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere üretimde ve tüketimde yarı yarıya indi. Dahası milli gelirinin yarısı kadar dış ticaret hacmine ulaşmış Türkiye’deki enflasyon düzeyi, küresel gidişata aykırı hareket edemez. Türkçesi, biz bize benzeyemeyiz artık. Türk enflasyonu kendi başına yükselemez, küresel ligin enflasyon canavarı daha az korkutucu.
Kurun enflasyona etkisi (%) 2001- 2006
Özel imalat sanayii 70 - 40
Tüketici enflasyonu 50 - 27
Paylaş