Futbol siyaseti, AKP dengelerine nasıl yansır?

ANKARA
BAŞLIĞA bakarak, "Ne alaka var?" demek hakkına tabii ki sahipsiniz. Ama Ankara’da işler böyle yürüyor; başkentin siyasi aklı, en aykırı başlıkları bile hamur gibi yekpare yoğuruyor.

Çünkü siyaset iktidarı için sınır tanımıyor, lazımsa sınır ötesinden kaçınmıyor.

* * *

Başkentin
ünlü balık lokantasında salı akşamı bir masa dikkati çekti.

Masada üç bakan vardı: Cemil Çiçek, Vecdi Gönül ve Ali Coşkun. Davet sahibi Afyonlu işadamı Yusuf Özer’di, siyaset yoldaşı Mehmet Yazar ile Mehmet Altınsoy da yanındaydı.

Yemek başladıktan yaklaşık 1-1.5 saat kadar sonra Melih Gökçek de katıldı.

Ankara’nın gayri resmi gündeminde o gün iki soruya yanıt aranmaktaydı:

1) Tayyip Erdoğan, Çankaya’ya çıkarsa Abdullah Gül’e kim meydan okuyabilir?

2) Hükümet, Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy’u nasıl/ne zaman devirecek?

Bu sorulardan ilkinin önemini siyaset, ikincisinin hassasiyetini spor okurları daha iyi bilir.

Ve her iki meselenin ortak paydası, dost sohbetine katılan son isimdi, yani Melih Gökçek.

Çünkü Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı;

a) Erdoğan, Çankaya’ya çıkarsa toplanacak AKP Kongresi’ni etkileyecek siyasi ağırlığa sahip.

b) Geçen seçimde hükümetin açıkça karşı çıktığı Haluk Ulusoy’a destek verecek kadar bağımsız.

Melih Gökçek, başkentin gözde mekánlarına pek uğramaz, görüntü vermez.

O gece bakanlarla aynı masaya oturunca hemen siyasi senaryo yarışı başladı.

Hükümete yakın çevreler, Gökçek’e "Ulusoy uyarısı" yapıldığını yaydı.

Hatta Derin Siyasi Analiz erbabı işi daha ileri götürdü:

- Hükümet, Erdoğan sonrası kongrede Melih Gökçek’le karşı karşıya geleceğini hesaplıyor. Gökçek’i Federasyon operasyonunda test ediyor, böylece eğer varsa niyetini erken açıklamaya zorluyor.

* * *

Bendenizin
bu kadar ince siyasete aklı ermez. O yüzden taraflara sormayı tercih ettim.

Önce Afyon’un en sevilen/sayılan isimlerinden, davet sahibi Yusuf Özer’i aradım.

"Yusuf Bey, dost sohbetinizde futbol konuşuldu mu?" diye sordum, şöyle yanıtladı:

"Ben ve dostlarım o gece eski günleri andık, zaten futboldan anlamayız."

Melih Gökçek de, bakanlardan uyarı aldığı dedikodusuna güldü, geçti: "Ben geç katıldım, Cemil Bey ben geldikten 15 dakika sonra kalkmak zorunda kaldı. Futboldan hiç söz açmadık."

Geçen seçimde Ulusoy’a desteğini hatırlatıp, "Bu kez de destekliyor musunuz?" diye sordum.

Çok net olarak, "Bu işte yokum" yanıtını verdi.

Bu sözler, Ulusoy’un arkasındaki belki de en güçlü desteğin çekildiğini gösteriyor.

* * *

Tayyip Erdoğan
’ın veliaht ilan ettiği Abdullah Gül ile Ankara’nın güçlü ismi Melih Gökçek, önce Futbol Federasyonu, ardından AKP Kongresi’nde kavga etmez ve uyumlu çalışırlarsa ne olur?

İstanbul’dan gelen duyumlar, Başkan Kadir Topbaş’ın gelecek yıl milletvekili adaylığına kaydırılacağı yönünde... Eğer böyle olursa Topbaş’tan boşalan başkanlık koltuğu için Belediye Meclisi seçim yapacak. Yeni başkan iki yıl daha görevde kalacak.

Peki ya sonra? Neden Melih Gökçek şansını İstanbul’da denemesin?
Yazarın Tüm Yazıları