Paylaş
Fethullah Gülen, siyasilerle ilişkisinden söz ederken mütevazı üslubu tercih ediyor. Muhataplarının kendisiyle görüştükleri için siyasi eleştiriye uğramalarından çekindiğini açıklıyor.
Nitekim 30 Kasım 1996 günkü Zaman Gazetesi'nde yayımlanan ‘‘Küçük Dünyam-2’’ dizisinde Süleyman Demirel'le görüşmeme nedenini aynı kaygıya bağlıyor:
- Ankara'da bulunduğum bir sırada, yine Özkan isimli bir tüccar arkadaş -ki Sayın Demirel'in yakınıydı, bizi de tanıyordu- haber getirdi. Demirel'in görüşmek istediğini söyledi. Ben o günkü şartlar itibariyle kabul edemedim. Onun medyanın diline düşeceğini de hesap etmiş olabilirim. Sayın Demirel'le başbakanlığı döneminde bir kez görüştük. Ona da görüşmek denemez. Ben Sultanahmet Camii'nde vaaz veriyordum. Demirel cuma namazı münasebetiyle Sultanahmet'e geldi. Yanında merhum Çağlayangil de vardı. Namazdan sonra musafaha ettik ve ayrılıp gittiler.
* * *
Ancak Fethullah Gülen'in Demirel'le yüz yüze görüşmemiş olması, bu ikili arasındaki siyasi kanalların kapalı olduğu anlamına gelmiyor. Nitekim 1995 yılında dönemin Başbakanı Tansu Çiller'le kurduğu yakın ilişki nedeniyle aniden medya vitrinine çıkan Gülen, Demirel'e gönderdiği siyasi mesajı saklamadı. Nuriye Akman, 25 Ocak 1995 tarihinde Sabah'ta yayımlanan görüşmesinde soruyor, Gülen yanıtlıyor:
N. Akman: ‘Demirel’e bir şey söyleme cesaretini hissedemedik' diyorsunuz ama Demirel-Çiller ilişkisine dair bir değerlendirmenizden haberdarım. Geçen yıl arkadaşlarınızı Demirel'le bayramlaşmaya gönderirken şu mesajı yolladınız: ‘Kendisine selam ve hürmetlerimi söyleyin. Kavga olmasın rica ederim. Başbakan’ı biz getirmedik, siz getirdiniz. Başbakan'ı bitireceğim diye devleti bitireceksiniz.' Demirel bu mesajı dikkate aldı mı?
F. Gülen: Demirel'le şimdiye kadar bir-iki karşılaşmam olmuştur. Oturup meseleleri görüşmemişizdir. Fakat yanına giden arkadaşlarla görüşmüş, konuşmuştur. Zirvede yani o devletin başında kavganın tabanda emniyetsizlik ve güvensizlik hasıl edeceğini, böyle derin derin içimde, vicdanımda duydum. Bu hissimi samimiyetle ifade ettim. Fakat onun bu mevzuda, eskiler sevaba cevap derlerdi, bu cevabını, sevabını hatırlamıyorum.
* * *
Fethullah Gülen'in, Demirel'e yine aracıyla yolladığı eski bir mesajın ilginç öyküsü var. Fethullah Gülen, Ankara'da bir genel müdürün yanında iken sohbet sırasında Demirel'e karşı muhaliflerinin düzenleyeceği bir kongre oyununu öğreniyor. Hemen Demirel'e haber veriyor.
Demirel'in bir bakanı, Gülen'i resmi aracına bindiriyor, Ankara caddelerinde dolaşırken bilgi alıyor. Gülen bu olayı, ‘‘Bilmeden dönemin başbakanına iyiliğim dokunmuş’’ diye anımsıyor.
Gülen'in siyasi tanışları sadece zirvedeki isimlerden ibaret değil. Abdülkadir Aksu, Galip Demirel, Cemil Çiçek gibi isimler Gülen'in hemen aklına gelenler. Kadından sorumlu Bakan Işılay Saygın da Gülen'in ifadesine göre, Adalet Partisi Buca Belediye Başkanı iken vaazını dinlermiş. Hatta Gülen'in Güney Deniz Saha Komutanı'yla görüşmesine aracılık etmiş.
* * *
Fethullah Gülen'i yaratan dış dinamik belli: ABD'nin Orta Asya ve Balkanlar'daki Müslüman nüfusa, ‘‘laik ve demokrat İslami model’’ yaratma hayali...
Gülen'i Türkiye'de muhatap sayan, teşvikle destekleyen merkez sağ siyasilerin niyetleri de ortada: Din bezirgânlığı ile oy toplama...
Gülen'i tartışırken, doğumuna ebelik edenleri unutmayın.
Paylaş