Enis Beberoğlu: Cezaevine hákim olamayan sokağı hiç kontrol edemez

Enis BERBEROĞLU

Toplumsal adalet duygusunun zedelenmesi, cezaevi rezaleti gibi sevimsiz başlıklar üstünde ısrarla durmamız özel merakımızdan değil..

Vicdana sığmayan haksız ceza keserseniz, cezaevlerine hákim olamazsanız, sokaklara hiç söz geçiremezsiniz...

Tıpkı Karagümrük Çetesi ile Alaattin Çakıcı'nın özel savaşında olduğu gibi cezaevinde ateşlenen olaylar sokağa taşar, ya da tam aksi istikamette ilerler. Hele bir kenarda durup ‘‘itin iti kırdığını’’ izlemekten yanaysanız, fena halde yanılırsınız, uyarırız. PKK'nın üstüne salınan Hizbullah'ı sakın unutmayın.

* * *

Türkiye'de zaten kör-topal işleyen adalet çarkının dişlileri, cezanın uygulanması aşamasında tam yalama olmuş halde. Cezaevleri mafya lojmanı gibi... Sanki organize suç çetelerinin insan kaynağı deposu.

Sadece İstanbul'daki Bayrampaşa, Ümraniye, Metris, Kartal ve Paşakapısı cezaevleriyle ilgili rakamlara baktık...

Son 6 yılda çıkan olaylarda 39 tutuklu ve hükümlü ölmüş, 42 güvenlik görevlisi ile 109 tutuklu ve hükümlü yaralanmış...

Haydi terör olaylarını bir yana bırakalım dersek:

Bayrampaşa Cezaevi'nde tecavüz suçundan tutuklu 5 kişi 9 Mayıs 1994 günü çıkan olayda şişlenerek ve boğularak topluca öldürüldü.

Bayrampaşa, Paşakapısı ve Ümraniye cezaevlerinde kan davası ve uyuşturucu anlaşmazlığı sonucunda 8 kişi öldürüldü, 5 kişi de yaralandı.

Bayrampaşa Cezaevi, 20 Eylül 1999 günü, organize suç örgütü üyelerinden Alaattin Çakıcı ile Hakan Çillioğlu grupları arasındaki silahlı çatışmaya sahne oldu. Çatışmada Kenan Ali Gürsel, Ferdi Heybet, Hasan Taşkın, Bilal Coşkun, Hüseyin Çalışkan, Murat Özü ve Eşref Yalçın Özşahin öldü, 3 kişi de yaralandı.

* * *

Devlet otoritesinin can güvenliği sağlamaya yetmediği ortamlarda alternatif adaletin doğması kaçınılmazdır...

Zaten son yıllarda siyasi ve ekonomik sistemin tamamında gözlenen adalet şemsiyesinin dışına taşma eğilimi bu anlayışa yardımcıdır...

Siyasi hesaplaşmanın kamuoyuna sızan MİT raporları, infaz kasetleriyle, banka satışlarının çete şantaj ve tehdidiyle, hatta Cumhurbaşkanı seçiminin bile kişiye özel hukukla yürütülmeye çalışıldığı, üstelik tüm bu suçların cezasız kaldığı bir ülkede başka ne beklenir?

* * *

Bu yazının ilham kaynağı Çakıcı-Ergin çatışmasına gelince.

İnanın sonucuyla hiç ilgili değilim...

Çünkü hangisi ayakta kalırsa... Bilin ki bu sistem anında rakibini yaratacak, onu da kullanacak. İşi bittiği zaman da, iti iti kırdıracak.