Paylaş
Başbakan Mesut Yılmaz, merakla beklenen istikrar paketini açıklamadı ve fiyat dondurma (frenleme) tartışmalarını nadasa bıraktı.
TÜSİAD resepsiyonunda kamuda zam erteleme operasyonunu da kapsayan geniş bir ekonomik paketin haberini veren Başbakan, dün TİSK kuruluş yıldönümünde umulanın aksine detaya girmedi, genel ifadeler kullandı.
Başbakan'ın paket sessizliği, ekonomi kurmaylarının İstanbul'a yolladığı ‘‘Yılmaz yanlış anlaşıldı, sadece fiyatlama politikası değişti.’’ mesajlarıyla birlikte değerlendilirse, varılacak hüküm açıktır:
1) Anasol-D hükümeti enflasyon konusunda risk almaktan kaçınıyor.
2) Faizi kur artışının üstünde tutarak yüksek döviz girişi hedefliyor.
3) Ertelenen zamlarla iç politikada oy toplamayı, artan sıcak para rezervi ile seçim ekonomisini finanse etmeyi planlıyor.
***
1998 yılında erken seçimin kaçınılmaz hale gelmesi siyaseten yüksek olasılık taşıyor. Başbakan Mesut Yılmaz'ın altı aylık planı seçenekli siyasi uygulama esnekliğine sahip bulunuyor:
a) 1998'de seçim yapılırsa, hükümetin kasası dövizle dolu olacak, ertelenen zamlarla seçmen nefes alacak.
b) Seçim bir sonraki yıla sarkarsa, enflasyonda geçici düşüşün rüzgârı propaganda yelkenlerini şişirecek.
Ancak küçük bir uyarı!
Kamu zamlarını altınca aya yığma planı iki sakınca yaratabilir:
1) Birikmiş zam oranı yüksek olacağı için stokçuluğu kârlı hale sokar.
2) Zamsız alım yapma telaşı gereksiz mala hücum psikolojisi yaratır.
***
Başbakan Mesut Yılmaz'ın enflasyonla mücadele planını seçim ekseninde ele aldığı gerçeği dünkü konuşmasının satır aralarından sırıtıyordu.
Mesut Yılmaz, bize göre dün üç kesime mesaj verdi:
1) MUHALEFETE REST: Enflasyonu muhalefet malzemesi olarak kullanan siyasi rakiplerine, bu hükümetin siyasi ve sivil alternatifi kalmadığını hatırlattı, ‘‘Bizden sonra askeri darbe’’ imasında bulundu.
2) PATRONLARA SOPA: Enflasyonu ertelenen kamu zamlarıyla geçici olarak indirme planına katılmaya gönüllü gözükmeyen iş dünyasına, ithalat sopasını gösterdi. ‘‘Tekel ve kartelleri’’ fahiş zamlar konusunda uyardı.
3) İŞÇİYE UYARI: Fiyat dondurmanın ikinci ayağı olan ücret ve maaş dondurmayı hiç ağzına almayan Yılmaz dün enflasyonla ciddi mücadelenin işsizliğe yol açacağı hatırlatmasında bulundu.
***
Gözüken o ki, Mesut Yılmaz, muhalefetin ve sivil kuruluşların enflasyonla mücadelenin siyasi riskini paylaşmalarını bekliyor.
Bu konuda yalnız kalırsa Başbakan'dan yeni hamle beklemek gerçekçi olmaz. Zaten kendisi de öyle söylüyor:
- Enflasyon mücadelesini hem ekonomik, hem siyasi, hem de sosyal boyutlarını dikkate alan bir disiplin içinde götürmeye mecburuz. Bu mesele bizim meselemiz değildir, hükümetin meselesi değildir, hiç kimsenin meselesi değildir... Bu mesele herkesin meselesidir, Türkiye'nin meselesidir.
Anlaşılan necip Türk milletinden laikliğe sahip çıktığı enerji ve ruhla hükümetten istikrar paketi talep etmesi bekleniyor...
Acı reçete ancak umumi arzu üzerine yazılacak...
Paylaş