Paylaş
1) ABD’nin tüyünü Irak’ta kaybeden sivil paşası Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, eski defterleri karıştırdı, ülkesinin Türkiye’yi komünizm tehlikesinden nasıl kurtardığını anlattı.
2) 12 Eylül paşası Kenan Evren, o tarihte daha doğmamış üniversite öğrencilerine "Pişman değilim, bugün olsa yine yaparım" dedi, "35 kişinin idam kararını imzalarken elim titremedi" diye hava attı.
Sanki elmanın iki yarısı, okyanus ötesi güller açan fidanın dalları.
ABD’li müttefiklerimiz 50 yıl önce komünizme karşı İslam’ı, ilaç niyetine kullandı.
Bugünkü Hoca Efendi gibiler, Komünizmle Mücadele Dernekleri’nden türedi. Şimdilerde iktidar partisine akıl veren köşe yazarı, 40 yıl önce cami cemaatini Taksim’de toplanan solcu öğrencilere saldırttı, tarihe "Kanlı Pazar" diye bir utanç vesikası kaldı.
ABD’nin Türkiye’yi kurtarma planında ipin ucu her kaçtığında durumdan vazife çıkaran komutanlar yardıma koştu. Önce Evren Paşa’nın komutanları darbe yaptı (1960 ve 1971), sonra sıra ona da geldi.
ABD bizleri komünizmden nasıl kurtardıysa, paşalar da demokrasiyi öyle kurtardı netekim!
Polat Alemdar’ın yetiştiği tarla işte böyle ekildi, sürüldü, sonunda ekin verdi.
Biraz İslamcı, çokça milliyetçi, hafif eşitlikçi ve zır cahil.
Rumsfeld, Evren ve Polat. Ben yine de Polat’ı daha hakiki bulurum.
Ayrıca Polat’ı yaratan koşullar değişirse, ahalinin gazı kaçarsa onun gibilere ihtiyaç kalmaz.
Korkarım ki ötekiler önce ihtiyacı yaratıp, sonra taammüden kurtarmada uzmanlar.
Bari bir de dövseydiniz!
MERKEZ Bankası Başkanlığı için son haftaya girdik. Gelecek pazartesi (13 Mart) o koltukta ya Süreyya Serdengeçti oturmaya devam edecek veya daha yüksek ihtimalle hükümetin seçtiği yeni başkanla tanışacağız.
Her 2 şıkka da itirazımız yok, ancak hükümetin mevcut başkana üslup borcunu hatırlatmak zorundayız.
Çoğumuz unuttuk gerçi ama Serdengeçti başkan olduğunda Merkez Bankası kriz enkazı altındaydı.
Görev süresinde enflasyon tek haneye indi, faiz düştü, kur neredeyse sabitlendi.
Kısacası, Merkez Bankası başkanı şahsında bu saygısızlığı hak etmedi.
Atama kararı son haftaya bırakılmamalı, aylar önce açıklanmalıydı. Hatta eğer karar nöbet değişimiyse, Başbakan yanına Serdengeçti’yi alıp kamuoyu önüne çıkmalı, "Süreyya Bey’e ısrar ettik ama kendisi istemedi, biz yine de tecrübelerinden yararlanacağız" diyebilecek kadar kadirşinas olmalıydı. Olmadı, üstelik muhtemelen Süreyya Bey "onlardan" olmadığı için olamadı.
Devlete hizmet yine cezasız kalmadı.
Döviz ve turizm ev fiyatını katlıyor
Ülke1997-2005 arası
adı-emlak değer artışı
Güney AfrikaYüzde 279
İrlandaYüzde 212
İngiltereYüzde 167
İspanyaYüzde 156
FransaYüzde 112
Türkiye’deki konut fiyatları artışıyla yabancı sermaye girişi ve turizm arasında irtibat kuranlar, yukarıdaki tabloya göre haklı. The Economist Dergisi’nin emlak fiyatları endeksinde ilk sıraları yabancı sermaye şampiyonları (İrlanda) ile turizm cennetleri (İspanya, Fransa) alıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin şansı hálá yüksek.
Paylaş