ANKARA YİNE hayalet gibi hiçlikten sıyrılıp geldiler, ne bir uyarı, ne de iz bıraktılar.
El Kaide’nin örgütlenmesini hücre yapısına benzetmek bile abartılı olur.
İnternete giren, El Kaide’nin amacını/yöntemlerini ilk elden öğreniyor.
Ne Usame Bin Ladin’i görmesine ihtiyaç var, ne de örgüte katılma başvurusuna.
İstediği anda, yerde, tarzda eylemini koyuyor, sonuç alıyor.
Muhtemelen El Kaide liderliği de hadiseyi gazetelerden okuyor.
Lisans vermeden, bayilik kurmadan bedava reklamla marka yayıyor.
* * *
Küresel terörizm paradigma kırıyor.
Düzenli orduyla, parayla, teknolojiyle üstünlük sağlamak zor.
ABD daha şimdiden 260 milyar dolar harcadı, pek sonuç yok ortada.
Afganistan ve Irak’taki "demokrasi savaşı" El Kaide için eğitim kampı gibi.
O ülkelere demokrasi gelmediği gibi, ABD ve İngiltere’de özgürlükler kısıldı.
* * *
Bu bilgileri aldığım "El Kaide’nin Gizli Tarihi" kitabını okurken düşündüm.
Düzenli ordunun lidersiz, hiyerarşisiz teröre karşı başarısızlığı nedensiz değil.
Çünkü küresel ekonomi saniyede para transferini mümkün kılıyor, siber dünya haberleşmeyi sağlıyor. Sınırların olmadığı dünya insan kaynağı sorununu ortadan kaldırıyor.
Peki aynı küresel düzende şirketlerin orduyu örnek alması komik sayılmaz mı?
Malum çoğu orta ve büyük boy şirketin organizasyon şeması askeri yapıyı andırır. Başarıdan çok sadakat ve kıdeme bağlı terfi, ücret sistemi başka nerede vardır. Katı şirket disiplini, üniformaya benzer kıyafet zorunluluğu, kurumsal kimlik yaratma çabaları size neyi hatırlatır.
Madem ki ordular küresel terörle baş edemiyor. Ordu gibi örgütlenen şirketler küresel rekabet/tehdidin üstesinden gelebilir mi? Genelkurmay’ın yanı sıra şirket CEO’larının da kafa yorması gereken bir soru gibi geliyor bana.
Boş koltuk dedikoduları
MHP’nin Çankaya adayı Sabahattin Çakmakoğlu da tıpkı Abdullah Gül gibi Kayseri milletvekili. Çakmakoğlu adı açıklandığında Kayserili Salih Kapusuz ile birlikteydik. İlk yorumu, "Kayseri üzülür" oldu, ardından ekledi: "Sonucu belli yarışta iki Kayserili birden yarışacak". MHP’nin Çankaya için kadın vekil Şenol Bal’ı da düşünüp vazgeçtiği dedikodusu konuşuluyor.
Yeni kabinede Dışişleri Bakanı’nın Başbakan Yardımcısı olmayacağı kesin. Abdullah Gül seçilirse bakanlığı Ali Babacan’a bırakmak istediği biliniyor. Ama Babacan’ın mevcut koltuğuna aday bulunamıyor. Dolayısıyla Babacan’ın yerinde kalması da ihtimal dışı değil. AB Başmüzakerecisi adayları arasında Karaman Milletvekili Lütfü Elvan’ın ismi öne çıkıyor.
Başbakan, Cumhurbaşkanı’nın okumadan geri çevirdiği kabine listesini değiştirir mi? AKP’ye göre Sezer vetosu endişesi ortadan kalktığına göre Bülent Arınç ve arkadaşlarına yol açıldı. Ama bence Başbakan eski liberal listede ısrar edecek, Murat Başesgioğlu, Vecdi Gönül, Cemil Çiçek gibi tecrübeli ve kamuoyunun tanıdığı isimler şansını koruyacak.