HEP kökü dışarıda terörden söz ederiz. Ama bu topraklarda yetişen herhangi bir örgütün eylemiyle küresel terör farkını ilk kez görüyoruz.
Örnek vermek gerekirse; İngiliz konsolosluğunda aslında 7 ay arayla iki bomba patladı. Ama muhtemelen siz ilkini duymadınız bile. 3 Nisan gece yarısında patlamaya yol açan, tıpkı geçen perşembe günkü gibi gübre bombasıydı. Sol görüşlü MLKP örgütünden eylemci bir ay sonra yakalandı.
İki bomba ilk bakışta benzer gözükebilir. Ama aradaki fark büyük.
Özellikle tesir gücü açısından. İlk bombada kullanılan patlayıcı miktarı en fazla beş-on kiloydu, o yüzden sadece kapıyı yıktı. 70 kat daha büyük olan 700 kiloluk ikinci bombanın etkisi tabii ki daha ölümcüldü.
Saat tercihi de belirleyiciydi. İlk bomba gece yarısı patladı. O saatte sokaktan da geçen olmadığı için kimse yaralanmadı. İkinci bombaysa Beyoğlu'nun en faal saatinde patladı, çevre esnaf dükkánında can verdi.
Beterin beteri var derler ya... Teröristin beteri de eyleminin siyasi ve insani sonucunu umursamaz. Tıpkı El Kaide gibi!
Vehhabi mezhebinden El Kaide, Sünni Türkiye'de taban bulamayacağının bilincinde. Zaten meselesi bu ülkede rejimi değiştirmek de değil.
Vuruyor, kaçıyor. İsyan ettiren vicdansızlığı aslında bu topraklarda hesap verecek kimsesi olmamasından, örgütsel sorumsuzluğundan.
Katil piyonun eşkáli çiziliyor
TÜRK polisi ilk sinagog saldırısından itibaren takriben 100 kişiyle mülakat yaptı. Amacı El Kaide'nin Türkiye'de kullanabileceği piyonların, intihar eylemcilerinin profilini çizmek, erken önlem almak.
Bu alanda en tecrübeli ülke kuşkusuz İsrail. Mesela, İsrail artık intihar eylemcilerinin genellikle; a) 14-18 yaşında delikanlılar, b) yakınları İsrail tarafından öldürülmüş gençler arasından çıktığını biliyor.
Türk polisi de eylemcilerin etnik kimliğinden yaşına, ailesine kadar değişik parametrelerden ipucu bulmaya çalışıyor.
Ama şimdilik saptanan tek ortak payda, örgütün Türk piyonlarının askeri deneyimlerini Çeçenistan ve Afganistan'da kazanmış olmaları. Kosova ve Bosna'da savaşanların sayısı nispeten az.
4x4 Hızlı okuma
Kamyonla ilk intihar saldırısı 15 Aralık 1981'de Beyrut'taki Irak elçiliğine düzenlendi. Ama dünya kamuoyunda iz bırakan iki yıl sonra yine Beyrut'ta ABD Deniz Piyadeleri'nde düzenlenen saldırının görüntüleri oldu. ABD bu saldırıdan sonra Lübnan'dan çekildi.
En fazla intihar eylemcisinin Filistinli örgütlerden çıktığı efsanesi yanlış. Sri Lanka'dan bağımsızlığını kazanmak için savaşan Tamil gerillaları, aralarında eski Hindistan Başbakanı Rajiv Gandhi'nin ölümüyle sonuçlanan canlı bombanın da yer aldığı onlarca eyleme imza attı.
HSBC ve konsolosluk bombalarından bir saat önce Kerkük'te Talabani'nin karargáhına düzenlenen bombalı saldırının faili olarak üç Türk'ün yakalandığı haberi ilginç. Çünkü El Kaide'nin Türkiye'de intihar eylemi için seçtiği bazı kişileri yurtdışında kullanacağı sanılıyor.
Terörle mücadelede özgürlüklerden vazgeçilmeyeceği en yetkili ağızlardan tekrarlanıyor. Ne var ki kapanan yolları, yayın yasaklarını gördükçe inanmak zor geliyor. İstanbul polisi sanki biraz ‘‘okullar olmasa milli eğitimi ne güzel idare ederdim’’ diyen bakana benziyor.
Türkiye temizlik káğıdında, 800 gr. yıllık tüketimle İslami ligde 7'nci.